Sadece kafanı dağıtman için evi gezdiriyorum. | Open Subtitles | لا، لا، لا. أنا فقط أقدم لكِ جولة لتساعدكِ على إبعاد ذهنك عن المشكلة المفجعة، حسناً؟ |
- Bunun için bir şey kullanıyor musun peki? | Open Subtitles | هل تأخذين وصفةً طبيّة لتساعدكِ على ذلك ؟ |
Magnet'in uzaylı tehtidiyle savaşmak için tam yetkisi var. | Open Subtitles | ماجنت لديها السلطة الكاملة لتساعدكِ مع التهديد الفضائي |
Anaokulu uygulamalarına yardımcı olması için mi yazdın? | Open Subtitles | ... لذا هل كتبتها لتساعدكِ على مرحلة ماقبل الدراسة |
Sana yardım etmek için herhangi bir şey yapamayacağını söyledi. | Open Subtitles | قالت بأنه لا يمكنها فعل أي شيء لتساعدكِ |
Sana bir doz antibiyotik yazıyorum, bulaşıcı bir hastalık olduğu için, insanlarla yakın temastan kaçın. | Open Subtitles | سأٌعطيكِ جٌرعة (مضاد حيوي) لتساعدكِ لكنها شديدة العدوي لذا تجنبي الإختلاط القريب بالآخرين |
Ben Etta. Nefes almanı kolaylaştırmak için sana bir iğne yapacağım. | Open Subtitles | أنا (إيتا)، و سأعطيكِ حقنةً لتساعدكِ على التنفّس... |