O, Charlotte'ın bize işkence etmesine yardımcı olmayı seçti. | Open Subtitles | لقد اختارت مساعدة شارولت لتعذيبنا |
O manyağın bize işkence etmesine yardım etmiştin. | Open Subtitles | ساعدتِ ذلك المجنون لتعذيبنا. |
Parti yapmaya beraberce karar verdik bu yüzden herkesin bize işkence yapmak için eşit fırsatları var. | Open Subtitles | إذا كل منا سيكون لديه فرصة مساوية لتعذيبنا |
Bir parçası, bizimle alay etmek, bize işkence etmek için bu hayattan sonra, tövbe etmeyenleri bekleyen çaresizlik çukurunu hatırlatmak için yanımızda kalır mı? | Open Subtitles | ألن يتبقى أثر من الخطايا باقٍ لتعذيبنا ليذكرنا بالجحيم الذي ينتظرنا كغير تائبين من تلك الحياة؟ |
Sanki biri bize işkence olsun diye mükemmel kızı yaratmış. | Open Subtitles | وكأن أحدهم اخترع الفتاة المثاليّة لتعذيبنا فقط. |
Fakat bu Klaus'un bize işkence edebilmek için bir yol bulamayacağı anlamına gelmez. | Open Subtitles | لكنّ ذلك لا يعني توقُّف (كلاوس) عن إيجاد سُبُل لتعذيبنا. |