Burada çalışabilmek için 9 olman gerekirken sen en fazla 3'sün. | Open Subtitles | إنكِ رقم ثلاثة، ويتعين عليكِ أن تكوني رقم تسعة لتعملي هنا. |
Bu akşam burada oturup bilgisayarda satılacaklar listesini oluşturabilir, ve yarına kadar paralara yer açmak için daha fazla şey satman gerekebilir. | Open Subtitles | يمكنك استخدام الكمبيوتر هنا في المطبخ الليلة لـ.. لتعملي قائمة بكل شيء تريدين بيعه, وبحلول الغد |
Yani bu benim için çok önemli bir olay... ama sen çizimlerinin hakkını devretmeyi kabul etmezsen, devam edemeyeceğim. | Open Subtitles | أنها حقا صفقة كبيرة بالنسبة الي ولكن لا يمكن أن أمضي قدما مالم تكوني مستعدة لتعملي العمل الفني. |
Benimle çalış, ben de sana gerekli bilgileri... | Open Subtitles | تعالي لتعملي لصالحي .. وسيكون لديك التصريح من أجل.. |
Öyleyse 12 saatin var, gerçekten çalışmalısın, dinle, kendini zorla ve birazdaha çalış. | Open Subtitles | إذا لديك 12 ساعة لتعملي بجد وتضغطي على نفسك لتقدمي المزيد |
Şimdi bizimle çalış. | Open Subtitles | لتعملي معنا، والآن تستطيعين، بجانبي... |
Hergün işe gitmenin benim için ne hale geldiğini bilemezsin. | Open Subtitles | أنتِ ليس لديكِ فكرة كيف يبدو الأمر أن تذهبي لتعملي لديها يومياً |
Dell'in suçunu üzerine alıp düşman için çalışamazsın. | Open Subtitles | ولايمكنكِ تحمل غلط ديل وبعدها تهربين لتعملي لدى العدو |
Aksine inansanız onun için çalışmazdınız herhalde. | Open Subtitles | أتصور إنك لم تكوني لتعملي معه لو ظننتي العكس. |
Belki de moda işi için uygun olabilirsin. | Open Subtitles | أظُنك لديكِ الفطرة لتعملي فى مجال الأزياء |
Para için değil. | Open Subtitles | أعلمُ أنّكِ ما كنتِ لتعملي لدينا، ليس من أجل المال. |
Artık emniyete de döndüğüne göre iyilik yapmak için milyonlarca şansın olacak. | Open Subtitles | وبعودتكِ إلى الشرطة الآن، ستتاح لكِ فرص عديدة لتعملي صالحًا |
Eğer merak ediyorsan, seni benim için çalışmaya davet ediyorum. | Open Subtitles | إن كُنتي تتسألين، أنا أستقطبك لتعملي لدي |
"Nihayet bana ihtiyacı var." Senin için üzerinde çalışacağın bir başka insanlık görevi. | Open Subtitles | هو يحتاجني أخيرا، راسب آخر من رواسب البشرية لك لتعملي عليه |
Yani çalışman için bir yer gerekecek sana. | Open Subtitles | مما يعني أنك ستحتاجي مكاناً لتعملي به |
Benimle çalış. | Open Subtitles | تأتين لتعملي لدي |
Git. çalış. İstendiğini, sevildiğini hisset. | Open Subtitles | اذهبي لتعملي ولتكوني مطلوبة. |
Hadi! çalış, çalış! | Open Subtitles | هيا، لتعملي. |