Hemen hemen yarım milyon ton ağırlığındaki binayı batmaktan önlemek için 192 beton ve kazık denen çelik destekler 50 metre derinliğe gömülüyor. | TED | لتفادي انهيار البرج الذي تبلغ كتلته حوالي نصف طن، دُفنت 192 دعامة من الفولاذ، والتي تسمى بالأعمدة، بعمق يفوق 50 مترًا. |
Aşınmayı önlemek için kıyafetleri, kullandım. | Open Subtitles | طويت القماش أرباعاً، والحدود للداخل، لتفادي الأمراض الجلدية. |
Hapis hayatının daha kötü yanlarından kaçınmak için harika bir yoldu. | Open Subtitles | ذلك كان طريقا عظيما لتفادي أكثر التصرفات الغير سارة لحياة السجون |
Ve cazibenin tehlikelerinden kaçınmak için ve cazibeye karşı duyduğunuz minnettarlığı genişletmek için yollar var. | TED | وهناك طريقة لتفادي خطورة الابهار وطريقة لتوسيع تقديركم لها |
Araba kaçmak için ani bir manevra yapar ve bu sayede kaza yapmaz. | TED | السيارة تنحرف لتفادي حدوث ذلك ، وبالتالي تتجنب وقوع حادث. |
Örneğin bulaşmasını engellemek için, şu eldivenleri takmanı rica ediyorum. | Open Subtitles | اود وضع أحد هذه القفازات لك لتفادي تلوّث العيّنة |
Belki de bu, faydasız tartışmaları önlemenin yoludur. | Open Subtitles | ربما هذه الطريقة لتفادي مجادلات غير مفيدة. |
Beladan uzak durmak bazen imkansız oluyordu. | TED | و محاولتك لتفادي المشاكل، كانت لا مفرّ منها. |
Bu tür talihsiz kazalara aman vermemek için, ...kadınların bir tarafta, ...erkeklerin de diğer tarafta uyumalarını öneriyorum. | Open Subtitles | لتفادي الأحداث السيئة كهذه، أقترح أن تنم النساء في جانب من الغرفة وينام الرجال في الجانب الآخر. |
Bu ikilemden kurtulmak için. | Open Subtitles | هل يمكن أن تعمل لك اي شيء لتفادي هذه المعضلة ؟ |
Bir damla bile kan akmasını önlemek için, sizinle işbirliğini yapacağıma söz verdim. | Open Subtitles | أعطيتككلمتيأنناسنتعاونمعكم .. لتفادي إراقة قطرة دم واحدة |
Kendimize bunu önlemek için yapabileceğimiz her şeyi yapıyor muyuz diye sormalıyız. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى أن نسأل أنفسنا عما إذا كنا نبذل كل ما في وسعنا لتفادي ذلك |
Ama Endonezya hükümetinin gelecekte bu problemi önlemek için aktif çözüm yollarını araştırmalarını şiddetle tavsiye etti. | Open Subtitles | لكنه يحث الحكومة الاندونيسية ليبحثوا عن حلول وطرق لتفادي هذه المشاكل في المستقبل |
Motora zarar gelmesini önlemek için bazı parametreleri değiştirebilirim. | Open Subtitles | لدي القدرة على تعديل بعض المعايير لتفادي ضرر المحرك |
Eğer gerekliyse, dumanı teneffüs etmekten kaçınmak için elleriniz ve dizleriniz üzerinde sürünün. | Open Subtitles | إذا ضروري، إزحف على أيديك وركبك لتفادي إستنشاق الدخان. |
Belki de internetle yetişip her oyun parmaklarının ucunda olan nesilden kaçınmak için bir bahaneydi? | Open Subtitles | أو أنها مجرد عذر لتفادي جيل من اللاعبين, كبروا مع الإنترنت و صارت كل لعبة بمتناول أيدهم؟ |
Türümüzün yok olmasına neden olabilecek olası senaryoları öngörüp bundan kaçınmak için gerekli adımları atabiliriz. | Open Subtitles | يمكن أن نتنبأ بسيناريوهات محتملة ينقرض فيها نوعنا و أخذ خطوات لتفادي ذلك |
Dövüşten kaçmak için yolunu değiştiren bir adam için iyi bir yer. | Open Subtitles | ذلك مكان رفيع لرجل الذي يذهب خارج طريقه لتفادي معركة |
-Bazı erkekler bebek konuşmasını yakınlıktan kaçmak için kullanıyor. | Open Subtitles | بعض الرجال يستخدمون أسلوب التحدث للأطفال لتفادي الحميمية |
Hayatım boyunca, sizin gibilerden kaçmak için arka kapıları kullandım. | Open Subtitles | قضيت أغلب حياتي أختار الأبواب الخلفية لتفادي أمثالك |
Bu, cinayetlere olan bağlantının bulunmasını engellemek için ucuz bir yöntem. | Open Subtitles | أن تكون وسيلة رخيصة جدا لتفادي يتم ربط جميع عمليات القتل الخاصة بك |
Ama mikroçatlakları engellemek için donarak korunmak isteyen bir insanın anlık dondurulması lâzım. | Open Subtitles | لكن لتفادي الكسور الدقيقة عندما يريد شخص أنّ يحافظ على جثمانه من الضروري أنّ يتم تجميّده بدرجة حرارة منخفضة جدًا |
Bu belki de faydasız tartışmaları önlemenin yoludur. | Open Subtitles | ربما هذه الطريقة لتفادي مجادلات غير مفيدة. |
Sizin savaşlarınızdan, mücadelenizden, uzak durmak için ormanda kalıyoruz. | Open Subtitles | بقينا في الغابة لتفادي حروبكم ونزاعاتكم وما ينتج عنها من كوارث ، وها أنتم |
Herhalde vergi vermemek için yukarıda yaşıyordur. | Open Subtitles | من المحتمل , أن الحياة فوق هناك تكون فقط لتفادي الضرائب |
Bu tür durumlardan kurtulmak için, uykuyu kademeli bir güç azaltımı olarak düşünmen gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | يقول أنه لتفادي هذه الحالات يجب أن تفكّر بالنوم كقوة إخماد تدريحيّة |