Doğruyu söylediğin sürece, Endişelenecek hiçbir şey yok! | Open Subtitles | طالما أنك قلت الحقيقه فليس هناك شيء لتقلق بشأنه. |
Şuan bundan daha büyük şeylerle ilgili Endişelenecek olman çok kötü. | Open Subtitles | للأسف، لديك المزيد لتقلق بشأنه أكثر من قطعة الخشب هذه |
Eğer bunu gerçekten düşünürsen, Endişelenecek bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء لتقلق بشأنه إن كنت تفكر بشأن هذا. |
Her şey yolunda. Endişelenecek bir şey yok. | Open Subtitles | الكثير في طريقهم للمجئ لا يوجد شئ لتقلق بشأنه |
Şu an endişelenmeniz gereken kişi ben miyim? | Open Subtitles | مهلاً، هل تعتقد أنني من بحاجة لتقلق بشأنه الآن؟ |
Testin sonucu çıkmadan önce oradan ayrılmak zorunda kaldık ama şu an için Endişelenecek bir şey olmadığına eminim, tamam mı küçük adam? | Open Subtitles | كان علينا الخروج قبل أن تأتي التحاليل لكني متأكد من أنه لا شيء لتقلق بشأنه الآن ، حسناً أيها الرجل الصغير؟ |
Birçok iş yaparım. - Endişelenecek bir şey yok. | Open Subtitles | أنا أقوم بالكثير من المهمات يا رجل، لا شيء لتقلق بشأنه. |
Endişelenecek hiçbir şey yok. Arabaya bomba koymayı bilmiyordur sanırım. | Open Subtitles | لا يوجد شيئاً لتقلق بشأنه اعتقد انه لايعرف كيف يربط او يسلكُ سيارة بهذه الطريقة |
Sakin ol ve Endişelenecek bir şey olmadığını hatırla. | Open Subtitles | فقط إهدأ وتذكر,لا شئ لتقلق بشأنه |
Bir ağabey gibi endişeleniyorum, iş arkadaşı gibi değil. Endişelenme sakın. Endişelenecek yeterince derdin var zaten. | Open Subtitles | -لا تقلق، اللعنة، لديك ما يكفي لتقلق بشأنه |
Evet, ah Endişelenecek bir sürü şey var, sanırım. | Open Subtitles | حسناً، أظن أن هناك الكثير لتقلق بشأنه |
O zaman Endişelenecek bir şey yok demektir. | Open Subtitles | إذاً أعتقد أنه لا يوجد شيء لتقلق بشأنه |
Evet, Endişelenecek bir şey olursa endişelen. | Open Subtitles | نعم,عندما يكون هناك شيء لتقلق بشأنه |
Endişelenecek bir şeyin yoksa tabii. | Open Subtitles | إلا كان لديك شيئا لتقلق بشأنه ، صحيح ؟ |
Endişelenecek bir şey yok değil mi? | Open Subtitles | ليس لديك شئ لتقلق بشأنه .. صحيح ؟ |
Endişelenecek bir şey yok. Sadece rutin bir tatbikat. | Open Subtitles | لا شيء لتقلق بشأنه يا سيّد (كنت)، إنها مجرد ممارسة روتينية |
Endişelenecek bir şey yok. | Open Subtitles | لا شئ لتقلق بشأنه |
Endişelenecek bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء لتقلق بشأنه. |
Endişelenecek bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء لتقلق بشأنه |
Endişelenecek bişey yok, evlat. | Open Subtitles | ليس هناك من شيء لتقلق بشأنه |
Efendim, endişelenmeniz gereken ir şey yok. | Open Subtitles | ليس لديك شيئ لتقلق بشأنه يا سيدي |