Çoğu antik yazı, Rebus İlkesi'ni baz alır. Yani, sözcükleri temsil etmek için resim kullanmak. | TED | كمعظم الكتابات القديمة والتي استخدمت الرموز المحيطة أي استخدام الصور لتمثيل الكلمات |
Hindistan'ı çim hokeyinde temsil etmek için hazırlanıyor. | TED | تحضر نفسها لتمثيل الهند في مجال لعبة الهوكي. |
Kızları ergenliğin farklı dönemlerinde temsil etmek için üç karakterimiz var. | TED | و لتمثيل الفتيات في مختلف مراحل سن البلوغ، أصبحت لدينا ثلاثة شخصيات. |
Bir şekilde, bu bebek şişe burunlu yunus dumanı temsil etmesi için sütü kullanma fikrini bulmuştu. | TED | بطريقة ما، خطرت للدلفين طريقة استعمال الحليب لتمثيل الدخان. |
İnsanlar bir şeyi temsil etmesi için bir diğerini kullanınca, ona sanat denir. | TED | عندما يستعمل الإنسان شيئا ما لتمثيل شيء آخر، يُسمّى ذلك فنّا. |
- Seni temsil etmem için. | Open Subtitles | لتمثيل اهتماماتك |
Tüm Dünya bütün evrendeki yıldızları temsil edecek kadar kumsala sahip değil. | TED | وكل مساحة الأرض لا تكفي شواطئها لتمثيل النجوم في كافة أرجاء الكون. |
Politikacılar kendi halkının çıkarlarını temsil etmek için seçiliyorlar. | TED | بالطبع هم منتخبون لتمثيل اهتمامات شعبهم. |
Kutsal kiliseyi temsil etmek için güvenilir sekreterim Horton... | Open Subtitles | لتمثيل المحكمة المقدّسة سكرتيري المؤتمن، هورتن |
Ve siz sevgili dostlarımızı bu Cuma akşamı ve her Cuma akşamı temsil etmek için tamamıyla hazırız. | Open Subtitles | و نشعر على أتمّ الإستعداد لتمثيل هذه البلدة المحبوبة ليلة الجمعة هذه و كل ليلة جمعة |
Ve siz sevgili dostlarımızı bu Cuma akşamı ve her Cuma akşamı temsil etmek için tamamıyla hazırız. | Open Subtitles | نحس أننا على أتم الإستعداد لتمثيل هذه البلدة المحبوبة ليلية الجمعة هذه و كل ليلة حمعة |
Nebraska halkının çıkarlarını temsil etmek için çalışacağım. | Open Subtitles | سأحاول لتمثيل المصالح الفضلى من الناس من ولاية نبراسكا. |
Dinsel törenlerde kakao bitkileri insan kalbini temsil etmek için kullanılırdı, içindeki tohumlar da kanı temsil ederdi. | Open Subtitles | أستخدموا قرون الكاكاو بطقوس لتمثيل قلب الإنسان بينما البذور بداخلها تمثل الدم |
Oradan sonra su derinleştikçe derinleşti çünkü 40 farklı ülkeye karşı Yılın Dünya Girişimcisi'nde Avustralya'yı temsil etmek için Monte Carlo'ya gittik. | TED | ومن هناك، أصبحت المياه أكثر عمقاً، لأننا انطلقنا إلى مونتي كارلو لتمثيل أستراليا في رائد الأعمال العالمي للعام بمواجهة 40 دولة. |
Harikulâde mürettebatım adına seçildim Mars misyonunu temsil etmek için ve aklıma gelen bir hayali... | Open Subtitles | ...إخترت للتحدث نيابة عن طاقمي الرائع لتمثيل المهمة إلى المريخ ...وتصور لما جاء في خاطرى |
Her birimiz Tanrı tarafından Kutsal Kilisesini temsil etmek için seçildik. | Open Subtitles | جميعنااختَارناالرب... لتمثيل كنيسته المقدسة |
Her neyse, fakülte, birinci sınıfların tamamını temsil etmesi için, bir konuşmacı seçecek. | Open Subtitles | مهمن يكن. ستختار الكلية متحدّث رئيسي لتمثيل صف السنة الأولى بأكمله |
Bebek konusunda ilgimi temsil etmesi için bir avukat tuttum. | Open Subtitles | أردت فقط أن أعلمك أنـي استأجرت محامياً لتمثيل مصالحي المتعلقة بالطفل |
Mahkeme kararına göre, böyle bir durumda çocuğun çıkarlarını temsil etmesi için derhal bir vasi avukat atanır. | Open Subtitles | الآن، المحكمة تقول في حالات كهذه يجل أن يتم تعيين وصي على الطفل لتمثيل الطفل بشكل أفضل وإهتمامه |
Seni temsil etmem için. | Open Subtitles | لتمثيل اهتماماتك |
2020 Olimpiyatları'nda Tokyo'da temsil edecek. | TED | ستذهب لتمثيل الهند في أولمبياد عام 2020 في طوكيو. |
Bizleri 1958 Dünya Kupası'nda temsil edecek en yetenekli 22 oyuncumuz şu isimlerden oluşuyor; | Open Subtitles | اثنان و عشرون من افضل اللاعبين المحترفين لتمثيل البرازيل في نهائي كأس العالم 1958 و هي كالتالي |