Daha sonrasında toplantılar düzenlemek, seçmenleri kaydetmek, yeni kulüplere katılmak ve yeni arkadaşlar edinmek için organize oluyoruz. | TED | بعدئد، نشكل دوائر لتنظيم التجمعات وتسجيل الناخبين، والانضمام لأندية جديدة وتكوين صداقات جديدة. |
Beynimiz organize olabilmek, ve buna bir uyum getirmek için elinden geleni yapıyor. Fakat çok başarılı olamıyor. | TED | و يبذل المخ ما في وسعه لتنظيم و ليعطي نوع من الترابط لكل هذا. و لكنه لا ينجح بما يكفي. |
Ve tüm bunu organize edecek en iyi yöntemin ne olduğundan emin değilim. | TED | و لست متأكدا من الطريقة المثلى لتنظيم لكل هذا. |
Hani adeti düzenlemek için çıkarılan ama aslında doğum kontrol işlevi gören. | Open Subtitles | لعلاج عدم انتظام الدورة الشهرية والذي يعمل في الواقع كأداة لتنظيم النسل |
Onlar küçük şeyler, insanlar, mahalle basketbol takımlarının skorunu takip etmek veya araştırmalarını düzenlemek veya klasik müzik öğretmek veya ilginç astronomi tarihlerini hesaplamak için uygulamalar yapıyorlardı. | TED | كانت هذه البرامج أشياء صغيرة ينشئ الناس التطبيقات ليتابعوا انتصارات فرق كرة السلة المحلية أو لتنظيم أبحاثهم أو لتعليم الناس الموسيقى الكلاسيكية أو لحساب التواريخ الفلكية الغريبة |
El Kaide için, iyi reklâm oldu bu arada. | Open Subtitles | هذا جيد بالنسبة لتنظيم القاعدة ،بالمناسبة. |
Evet, hukukun egemenliğini ezmeden toplum kendini düzenleme konusunda daha iyi iş çıkaracaktır. | Open Subtitles | أجل، بدون ذلك القانون الساحق سيعمل المجتمع عملاً أفضل لتنظيم أنفسهم |
Hayvanlarını organize etmenin başka bir yolu da boyutlarına göredir. | Open Subtitles | الآن، طريقة أخرى لتنظيم حيواناتك المحشوة وهي بالحجم. |
Evin tamamını organize etme saplantını anlıyorum... ama burası benim alanım. | Open Subtitles | أَفهم حاجتك الباثولوجيةَ ..لتنظيم بقيةالبيتَ. لكن هذا المكان يخصنى. |
Şu an Kakashi bütün gücüyle bunları organize etmekle uğraşıyor. | Open Subtitles | الآن، كاكاشي مشغول كلياً في محاولة لتنظيم الأمر |
Kalabalıkları organize etmek nakit parayla oluyor, borç parayla değil. | Open Subtitles | لتنظيم المسيرة, نحتاج إلى مبلغ مقدم وليس مؤخر |
Böyle olunca da, benim daha fazla aydınlanmış meslektaşlarımın organize olup buna karşılık vermesine zorladınız. | Open Subtitles | , على هذا النحو , اجبرتوني أكثر تنوير زملائي ونفسي لتنظيم رد |
Çalışma akışını organize etmek bile haftalar alır. | Open Subtitles | قد يستغرق الأمر أسابيع لتنظيم تدفق سير العمل |
Yani, belki mitingi organize ediyordu ve biz onu Pakistan Hükümeti'ne yaranmak için indiriyorsak? | Open Subtitles | أعني ربما كان فقط لتنظيم المظاهرات ونحن نحاول قتله لأننا نتودد للحكومة الباكستانية |
Birçok haklı nedenden dolayı, uçan kameraları düzenlemek için mantıklı yasaların üretilmesi zordur. | TED | للكثير من الأسباب الجيدة، فإنه من الصعب الإتيان بقوانين راشدة، لتنظيم أمر الكاميرات الطائرة. |
Çalış canım. Bu yüzden kalp atışlarını düzenlemek, çarpıntı ve titremeleri önlemek için bu reçeteye ihtiyacı var. | Open Subtitles | إعمل يا عزيزي , و هو بحاجة لهذا الدواء لتنظيم دقّات قلبه و السيطرة على خفقانه و هزّاته |
El Kaide, Taliban için bomba yapıyor. | Open Subtitles | ، إنه صانع قنابل لتنظيم القاعدة حركة طالبان |
Obezite salgının en başından beri, çocuklara yiyeceğin nasıl pazarlanması gerektiği konusunda birçok düzenleme oldu. | Open Subtitles | كانت هناك محاولات لتنظيم كيف نسوق الطعام للأطفال منذ بداية وباء البدانة |
Parti planlanmasına ihtiyaç duyduğum zaman Gibbler Tarzı Parti Planlama'yı arayacağım. | Open Subtitles | سأستخدم شركة "غيبلر ستايل" من أجل التكفل باحتياجاتي لتنظيم الحفلات |
Geçide giden gücü ayarlamak için gerekli aletleri götürün. | Open Subtitles | إجلب الأدوات الازمة لتنظيم الطاقه على البوابه |
-Devam et. Bir kaç hafta önce Aile Planlaması Derneği'ni arıyormuş. | Open Subtitles | قبل بضعة أسابيع، كانت تُجري إتّصالات لتنظيم الوالديّة. |