Sana veda etmeye geldim. Sonsuza dek. | Open Subtitles | لقد جئت لتوديعك إلى الأبد |
Sen Doğu Lisesi'ne veda etmeye hazır olabilirsin ama Doğu Lisesi sana veda etmeye hazır değil. | Open Subtitles | قد تكونى مستعدة لتودعى (إيست هاى) ولكن (إيست هاى) غير مستعدة لتوديعك |
Bunları alacağım ama aslında veda etmeye geldim. | Open Subtitles | سآخذها لكن... جئت حقيقة لتوديعك |
Brian, taburcu olacağını duyduğumuz için sana hoşça kal demeye geldik. | Open Subtitles | لأنك ستخرج أخيراً أتينا جميعاً لتوديعك |
hoşça kal demeye geldim. Biz sana hoşça kal demeye geldik. | Open Subtitles | لقد أتيت لأودعك نحن هنا لتوديعك |
Sana zeten iki kez veda etmiştim. Bir kez daha veda etmek zorunda olmak istemedim. | Open Subtitles | لقد ودعتك بالفعل مرتين لا أريد أن أضطر لتوديعك ثانية |
Sana veda etmek için gelmesine sevindim ama. | Open Subtitles | انا سعيدة لانها اتت لتوديعك |
Ben sadece Vedalaşmaya geldim. | Open Subtitles | أنا جئت هنا لتوديعك |
Vedalaşmaya geldim. | Open Subtitles | -أتيت لتوديعك فقط |
Çünkü sana veda etmeye geldim, Stevie. | Open Subtitles | لقد جئت لتوديعك |
Sana da veda etmeye hazır değilim. | Open Subtitles | لست مستعداً لتوديعك أنت أيضاً |
Hayır, kimse veda etmeye gelmiyor Katherine. Çünkü kimsenin umurunda değilsin. | Open Subtitles | كلّا، لن يأتي أحد لتوديعك يا (كاثرين) لأنّ لا أحد يحفل بك. |
Sadece veda etmeye geldim. | Open Subtitles | حسنًا، أتيت لتوديعك وحسب. |
veda etmeye geldim. | Open Subtitles | -لقد أتيت لتوديعك |
- Merhaba. - hoşça kal demeye geldim. | Open Subtitles | ـ مرحبا ـ جئت لتوديعك |
Sadece hoşça kal demeye geldim. | Open Subtitles | حضرت فقط لتوديعك. |
Bana veda ettiğin için, beni sana veda etmek zorunda bıraktığın için. | Open Subtitles | لتوديعك لي, و... لجعلي ألقي عليك الوداع |
Jane, ben sadece sana veda etmek için bekliyordum. | Open Subtitles | -جاين)، كنت أنتظر لتوديعك) |