Anlıyor musunuz? bir saniye için düzeni değiştireceğim. | TED | سـ احاول ان اغير النص لثانية واحدة فقط, اسمحو لي |
bir saniye, dünya büyüklüğünde teleskop yapmış gibi davranalım. | TED | لنتظاهر لثانية واحدة أنه بمقدورنا بناء تليسكوب بحجم الأرض. |
Uykuyu alıp hayatınızdan çıkarsam olacak olan kötü şey bu, ama şu kontrol grubuna bir saniye geri döneyim. | TED | هذا هو الضرر الذي يمكن أن يحدث إذا حرمتك من النوم، ولكن دعوني أعود للتوّ لتلك المجموعة الثّابتة لثانية واحدة. |
bir saniyeliğine ekranda gözükecek ve siz de tahmininizi söyleyeceksiniz. | Open Subtitles | سأعرضها على الشاشة لثانية واحدة وأريدكم أن تخبروني ما هي |
bir saniye! bir saniyeliğine yönetici çantasından fırlamış gibi davranmayı bırak. | Open Subtitles | انس مؤقتا أنك الرئيس هنا فقط لثانية واحدة |
Şu çirkin kızı kapınızdan girerken gördüğüm zaman Bir an bile aldanmamıştım. | Open Subtitles | لم ينخدع أنا لثانية واحدة عندما رأيت تلك الفتاة قبيحة حتى المشي. |
bir saniye önce orada yoktu, sonra bir baktım orada, neredeyse eziyordum. | Open Subtitles | ما كانت هُنا لثانية واحدة , ثم ظهرت فجأة . وجدتها تحت العجلات |
Hayır, değil. bir saniye arkanı dönebilir misin? | Open Subtitles | لا ، ليس لدي هل ممكن أن تستدير لثانية واحدة ؟ |
Seninle bir saniye dışarıda konuşabilir miyim? | Open Subtitles | ممكن أن اتكلم معك بالخارج لثانية واحدة ؟ |
İki dakikada çıkıyoruz, bir saniye bile fazla değil. | Open Subtitles | ستخرج بعد دقيقتين ، لن تتأخر ولو لثانية واحدة |
bir saniye daha bekleyemeyiz. | Open Subtitles | بشأن ذلك أمر لا يحتمل الإنتظار لثانية واحدة |
Pencerede bir saniye dursanız yeter... sonra her şey bitecek. | Open Subtitles | الآن لثانية واحدة أمام النافذة ثم ينتهي كل شيء |
İmkansız. Çocuğunu bir saniye bile kaybetmezsin. | Open Subtitles | هذا غير ممكن هل يمكن لك أن تفقدي هذا الطفل ولو لثانية واحدة |
Eğer babamı bir saniye bile görebilse biliyorum ki onu eve götürmeme izin verir. | Open Subtitles | لو انها تستطيع ان تراه لثانية واحدة بعد ذلك اعرف انها ستدعنى أأخذها الى البيت |
bir saniye için kelimeler susar ve bazı insanlar beraber olacakları bir geleceğin umudunu yaşarlar. | Open Subtitles | العالم يبطئ لثانية واحدة كما تتخذ بعض الناس أن الأمل العجاف إلى المستقبل المحتمل معا. |
Hey , bir saniye benimle dışarı gelir misin? | Open Subtitles | كان جميلا هل تأتين معى للخارج لثانية واحدة ؟ |
bir saniyeliğine sesini kesip kendi kendini dinleyemez misin? | Open Subtitles | تعتقدبأنهسيحدث،لكن . هل من الممكن أن تسكتي لثانية واحدة وتستمعي إلى نفسك ؟ |
bir saniyeliğine dışarı çıkmak zorundayım. Tamam mı? | Open Subtitles | أنا يجب أن أذهب للخارج لثانية واحدة فقط حسنا؟ |
Jeneratörü sadece bir saniyeliğine çalıştırarak işe yarama ihtimalini oldukça yükseltebiliriz. | Open Subtitles | نعتقد أن ذلك سيزيد فرص نجاح ذلك بواسطة تفعيل المولد لثانية واحدة فقط |
Başından beri haklı olduğunu biliyordum, Woody. Bir an olsun şüphe etmedim. | Open Subtitles | لقد عرفت بأنك كنت صحيح من البداية يا وودي لم أشك بك لثانية واحدة |
David Biello: Hayır, hayır. Orada bir dakika bekle. | TED | دافيد بيللو: لا، لا، لا. ابق مكانك لثانية واحدة. |
Bencilce davranmak yerine bir anlığına bile olsa düşünseydin. | Open Subtitles | لو صرفت انتبهاك لثانية واحدة عن كونك الفتى اللامع |
Bir dakikalığına video dergileri... okumuyormuşum gibi davranır mısın? | Open Subtitles | يا نوح, هل تستطيع ان تتظاهر لثانية واحدة إنني لا أفقه شيء مما تقول |