dedeme söz verdim.Hiçbirini kaçırmam dedim.Sadece bir günümüz var. | Open Subtitles | قلت لجدي لن أترك أياً منها ولدينا يوم واحد فقط |
Doğu Hindistan Şirketi'nin dedeme hediyesiydi o. | Open Subtitles | . إنها من الشركة الهندية الشرقية ، لقد أهداها لجدي |
büyükbabamındı. Büyülü şeylerini bana iletti. | Open Subtitles | انها كانت لجدي , انه ترك لي جميع أشياءه السحرية |
Büyükbabamın değişik yaşlardaki resimlerini görüyorsunuz. | TED | لذلك لدي هنا صور لجدي في مراحل عمرية مختلفة. |
Her neyse, büyükbabama söylemeliyim. | Open Subtitles | على أي حال ، ينبغيّ عليّ أن أشرح الأمر لجدي |
Ananemle dedemin ilk çıktılarında kullandıkları battaniye. | Open Subtitles | انه البساط الذي اعتادت جدتي علي ان تفرشه لجدي |
Bu dedem ve onun babasının 100 yıl once çekilmiş fotoğrafı. | TED | هذه صورة تم أخذها قبل 100 سنة لجدي مع جدي الأعظم |
Dedemindi. Aldığında burası bomboşmuş. Babam, kız kardeşim ve oğlu oturuyor şimdi. | Open Subtitles | لقد كان لجدي, إشتراه عندما لم يكن أي شيء في المنطقة أبي و أختي و إبنها موجودين فيه الأن |
Annem beni gebertir ve ne bileyim, sanki dedeme saygısızlık edermişim gibi geliyor. | Open Subtitles | نعم, حسناً, وربما تقتلني أمي الأخرى ولا أعلم, يُشعرني هذا.. بعدم الإحترام, على ما أعتقد لجدي |
Bunu dedeme söylediğimde, bana her şeyi anlattı. | Open Subtitles | عندما ذكرت ذلك لجدي وذلك عندما كشف الحقيقة |
Bir gün, dedeme ait olan bu yüzük oğlum Charlie'ye geçecek. | TED | يومًا ما، هذا الخاتم الذي كان لجدي سينتقل لإبني "تشارلي". |
Biliyor musun, Alexandre, gördüğüm ilk ceset büyükbabamındı. | Open Subtitles | أتعرف يا (ألكسندر)، أول جثة رأيتها كانت لجدي |
Büyük büyükbabamındı. | Open Subtitles | إنه كان لجدي الأكبر. |
Büyükbabamın partisine gideceğimiz için kızgınsın. | Open Subtitles | انت هكذا لانك غاضب اننا مضطرين للذهاب لجدي |
Sonuç olarak, Büyükbabamın öcümü alacağım ve en büyük numarasını anacağım. | Open Subtitles | لذا , سأقوم بالإنتقام لجدي وأحتفل بحيلته العظيمه |
Ne tür bir aptal büyükbabama para gönderir? | Open Subtitles | من أي صِنف هذا الأبله ، الذي سيُرسل المال لجدي ؟ |
Büyükannem de büyükbabama kalp ilaçlarını böyle içirirdi. | Open Subtitles | هكذا جدتي " مون " كانت تقدم العلاج القلبي لجدي |
Bunlar dedemin botları ve amerikada yapıldılar. | Open Subtitles | ,كلا,لن ادخل النقاش معك بهذا مجدداً هذا الحذاء لجدي وهو مصنوع في امريكا |
Bilmiyorum. Sanırım o adam dedemin eski bir arkadaşıydı. | Open Subtitles | لا أعلم, أعتقد أنه صديق قديم لجدي |
dedem en son Süper Kupa (Super Bowl) için Nike'ın krampon bastığını görmedi ve babam da beni melez 3B ile basılmış ayakkabılarımla görmedi. | TED | لم يسع لجدي أن يرى "نايكي" تطبع الأحذية المسامير لل"سوپر بول" الأخير، ولم يسع لأبي أن يراني واقفا في حذائي المهجن المطبوع بأبعاد ثلاثة. |
Annem benim için yeni tamir ettirdi. Dedemindi. | Open Subtitles | أمي أصلحتها لي كانت ملكاً لجدي |
Büyükbabam Zev'in kemikleri sızlardı eğer üzeri başka kemiklerle kaplı olmasaydı. | Open Subtitles | لكان لجدي أن يتقلب بقبره جراء هذا لو لم يكن ضيق عليه |
Tamam, planı hatırla: Büyükbabadan özür dile. | Open Subtitles | حسناً, تذكري الخطة نعتذر لجدي ثم عندما يريدنا أن نأخذه للغداء |