Aşağıda bir askerin heykeli var. Ama kadını ve çocuğu koruyamıyor. | TED | هناك تمثال لجندي بالأسفل، لكنّه غير قادر على حماية المرأة والطفل، |
Tek bir askerin tüm operasyonumu riske atmasına izin veremem. | Open Subtitles | لا يمكني السماح لجندي واحد تائه أن يعرض مهمتي للخطر |
Ey okullu dostlarım, sizler büyük ihtimal "Senin gibi ihtiyar bir asker bizlere ne öğretebilir ki?" diyorsunuz. | Open Subtitles | رجال الكلية، الآن، أنتم ربما تفكرون. بأنه لايوجد الكثير لجندي عجوز مثلي يمكن أن يعلمكم أياه. |
Bir asker garnizonunu bu nedenle terkedebilir mi? | Open Subtitles | وهل يمكن لجندي أن يترك نقطته لهذا السبب ؟ |
Özel sözleşmeli bir askere göre oldukça hızlı geldin buraya. | Open Subtitles | لم أكن أتوقع لجندي عسكري متعاقد يصل إلى هنا بهذه السرعة. |
Gün ışığında özgürce dolaşabilecek bir insan askere ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج لجندي بشري يمكنه التنقل بحرية في النهار |
Ve biz Paris'teyken, gazete okuyan birini gördüm gazetede bir Doğu Alman askerinin fotoğrafı vardı. | Open Subtitles | وفي باريس رأيت شخص يقرأ الصحيفة وكان صورة لجندي الماني شرقي |
İnsan öldürmekten başka bir işi olmayan bir askeri ne katkısı olabilir? | Open Subtitles | ما الذي يمكن لجندي أن يقدمه سوى قتل الناس؟ |
Romalı bir askerin verilen emre uymasına sen suç mu diyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد ان هذه جريمة لجندي روماني يظيع اوامره ؟ |
O zaman bu durumun savaş meydanında kazara bir sivili öldüren bir askerin savunması olduğunu söyleyebiliriz, değil mi? | Open Subtitles | لذا هذهِ محاكمة لجندي الذي بالخطأ قتل مدنيين في ميدان الحرب ؟ |
Her halükarda, bir askerin askeriydi. | Open Subtitles | عموماً, لقد كان جندي تابع لجندي آخر |
Sana bir askerin bir askere ricası olarak soruyorum, işbirliği yap. | Open Subtitles | أنا أطلب منك ذلك من جندي لجندي |
Sence bir asker kimseyi öldüremez mi? | Open Subtitles | و انت تعتقد بان لا يمكن لجندي أن يقتل احداً؟ |
Sizler, çok sert oynuyorsunuz, özellikle de benim gibi basit bir asker için! | Open Subtitles | أنتم أيها الناس تلعبونها بعنف و بالنسبه لجندي بسيط مثلي |
Onlarla asker askere konuşacaksın. Bir şey teklif etme. | Open Subtitles | اذهب إليهم وخاطبهم كأنك جندي لجندي مثله ولا تقدم لهم أي شيء |
Eski bir askere saygılarımı göstermeye geldim. | Open Subtitles | جئت لأقدم إحترامي لجندي قديم آخر. |
Hemen arkanda, silah tutan bir Konfederasyon askerinin heykeli var. | Open Subtitles | خلفك تماماً، تمثال لجندي يحملُ سلاحه. |
Bu veri küpü bir Mars askerinin giysisi aracılığıyla Donnager enkazından kurtarıldı. | Open Subtitles | " تلك البيانات تم إستخلاصها من حطام سفينة " دوناجر كانت مُتواجدة في الدرع الواقي لجندي من المريخ |
Çok uzun bir yürüme mesafesi değil bir Cumhuriyet askeri için. | Open Subtitles | أنه ليس مشيا طويلا بالنسبة لجندي وطني |
Rütbeni astsubay çavuştan deniz piyade erine indiriyorum. | Open Subtitles | أُنا أعزلك مِنْ ضابطِ الصف من الدرجة الثالثة لجندي شحن البحارِ |