Hastaneden acil bir durum için aradiklarini söyledi. | Open Subtitles | قالت بأن شخصاً اتصل من المستشفى لحالة طارئة |
acil bir durum için beni çağırdıkları için Candace'le yemeğe sen gideceksin. | Open Subtitles | تذهب للعشاء مع كانديس لأنه وردني أتصال لحالة طارئة |
Sevdiğiniz birinin acil bir durum için paraya ihtiyacı olmuştur ve ona yardım etmek istemişsinizdir. | Open Subtitles | محتاج للمال لحالة طارئة وكنتِ فاقدة الأمل في المساعدة |
- Yok artık, beni buraya acil bir durum için çağırıyorsun ama kendine yemek söyleyecek vakti mi ayırıyorsun? | Open Subtitles | لا بد أنك تمازحني- أتصلت بي لحالة طارئة ثم قمت بطلب طعام صينيي؟ |
- David acil bir durum için çağırıldı. | Open Subtitles | -تم استدعاء (دافيد) لحالة طارئة أتمنى أن يكون كل شئ على ما يرام |