Ama bak, eğer istersen Rose için yarın bir ayarlama yapabilirim. | Open Subtitles | إذا اردت، يُمْكِنُني أَنْ أُحاولَ لحشر روز لموعد غداً لأصلح شَعرَها |
Ortalık karışacak olursa burnunuzu soktuğunuz için suçlu siz olursunuz. | Open Subtitles | إن أفلتَّ من الجحيم، فسيقولون إنها غلطتك لحشر أنفك فيه. |
Bir vurgun için her şeyi yapabilirdiniz. Otoriteye karşı koymak için burnunu her işe sokarsın. | Open Subtitles | تريدان إرتكاب أي شيء لحشر أنفكما مع السلطات |
Arkasındaki tekmeler de görülmemesi için arkın derinliklerine itmek amacıyla atılmış. | Open Subtitles | الركل من الخلف كان بسبب محاولة المجرم لحشر الجسد بشكل كامل داخل المجرور لكي يخفيها |
Bakın, bu toplantıyı iki tatilin arasına sıkıştırmak zorunda kaldığımız için üzgünüz. | Open Subtitles | انظر، نحن آسفون لحشر الاجتماع بين الإجازتين. |
Eşlerinizin başları için kazık tükeniyor. | Open Subtitles | لكنننا نفذت منا السهام لحشر رأس زوجتك |
Detektif Taylor ve ben birbirimize bakıp kafamızı kaşıyarak düşünüyorduk. "Eddie'nin o kaşığı oda arkadaşına saplaması için hiçbir neden yok ki." diyorduk. | Open Subtitles | أنا والمحقق " تايلور " كنا ننظر لبعضنا ونحك رؤوسنا ونقول إيدي " ليس لديه سبب " لحشر شفرة |
Resmi boğazına tıkmak için, ne kullanıldığını biliyorum. | Open Subtitles | -أعرف ما تم استخدامه لحشر الصورة في حلقه |
Benim sevmediğim şey milletin başkalarının düşünce tarzını baskı altına almak için onun adını kullanması. | Open Subtitles | لحشر أسلوب كل شخص , لأنه يبدو |
Smithers, bu iki velede benim işime burunlarını soktukları için ne hakettiklerse onu ver. | Open Subtitles | سميذرز) أعط ذينكما الصبيان) ما يستحقانه لحشر أنوفهما في شؤوني |