İdeal durumda benim gittiğimi görüp mesajı alır ve ortamı topuklayarak terk ederken hayatına ve donuna neler olduğunu merak eder. | Open Subtitles | على الارجح سترى اننى ذهبت و تفهم التلميح , و تخرج من هناك و تتسائل ماذا حدث لحياتها و لملابسها الداخلية |
Eski hayatına dönmesine engel olma teşebbüsleriniz hoşa gitmeyen enerji transferi ile karşılaşacaktır. | Open Subtitles | أي نية لمنعها من العودة لحياتها السالفة سيتقابل مع نقل طاقة أكثر غبضة |
Bırak kendi hayatına dönsün ve ben de burada kendi hayatımı huzur içinde yaşayayım. | Open Subtitles | دعيها تعود لحياتها و دعينى هنا أعيش حياتى فى سلام |
Bu onun Hayatını kalan zamanı her ne kadarsa o kadar düzenlemesine yardım ediyor. | TED | هذا ما ساعدها على تحديد كيف أرادت لحياتها أن تكون خلال الوقت الذي تبقى لها من حياتها. |
Koca kadının hayatı boyunca yemek ısıtmayı öğrenememesi inanılmaz. | Open Subtitles | كيفية عيش امرأة لحياتها من دون التمكن من تسخين شيء أمر لا يُصدق. |
Benim kızkardeşim bağlanıp eşek sudan gelinceye kadar dövülmeyi hak eden, karı peşinde koşan bi köpek ... .. ama bu seni kendi hayatından daha fazla sevdiği gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | بأن أختي مراهقة ذات عينان فارغتان تستحق أن تُقيَّد وأن يقوم أحد بضربها لكن ذلك لا يغير حقيقة أنها تحبك أكثر من حبها لحياتها |
Onun hayatına karşılık verebileceğimiz hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء نعطيهم إياه في المقابل لحياتها |
Ciğerleriçürüyordu... ama o çok zor olan hayatına kararlı bir şekilde sarıldı. | Open Subtitles | رئتيهاتمالمتعفنة لكنهاتمسكت بثبات لحياتها وحشية |
Aşk hayatına gelince keşke yardımcı olabilseydim. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لحياتها العاطفية ؟ اتمنى أن أستطيع مساعدتكم |
Tekrar onun hayatına girebileceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أتحسب نفسك قادرًا على العودة لحياتها ببساطة؟ |
- Arkadaşın eski hayatına dönmekte özgür. Bundan böyle örgütümüzden korkmasına gerek yok. | Open Subtitles | صديقتك يمكنها للعودة لحياتها الطبيعية ليست بحاجة أن تهاب منظمتنا ثانيًا. |
O benim kızım. Onun hayatına şekil vermek benim görevim. | Open Subtitles | إنها إبنتي فمن حقي وواجبي التخطيط لحياتها |
O gün hassas bir anda Jacqueline, hayatına yeni bir anlam kazandırdı. | Open Subtitles | في ذلك اليوم في تلك اللحظة تحديداً منحت "جاكلين" لحياتها معنى |
Annem hiç inanmamıştı. Ama onun hayatına o adamı sokan benim. | Open Subtitles | لكنى انا من جلبت هذا الرجل لحياتها |
hayatına fazladan sorun eklemeyecektim ki. | Open Subtitles | لست أحاول جلب أي دراما لحياتها |
Sonra hayatına bir sosyopat girdi. | Open Subtitles | إذاً معتل اجتماعيا دخل لحياتها |
Sanırım, dün akşam, onun Hayatını kutlamayı biraz fazla kaçırdım. | Open Subtitles | اعتقد انني اقمت قداسا لحياتها لوقت متأخر من الليل. |
Harika Bayan Fairfax, Bay Dixon'ın Hayatını kurtardığının bilinmesi konusunda neden bu kadar gönülsüz merak ediyorum. | Open Subtitles | اتسال لماذا الانسة الجميلة فايرفوكس معارضة جدا للاخبار عن انقاذ السيد ديكسون لحياتها |
Koca kadının hayatı boyunca yemek ısıtmayı öğrenememesi inanılmaz. | Open Subtitles | كيفية عيش امرأة لحياتها من دون التمكن من تسخين شيء أمر لا يُصدق. |
Benim kızkardeşim bağlanıp eşek sudan gelinceye kadar dövülmeyi hak eden, karı peşinde koşan bi köpek ... .. ama bu seni kendi hayatından daha fazla sevdiği gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | بأن أختي مراهقة ذات عينان فارغتان تستحق أن تُقيَّد وأن يقوم أحد بضربها لكن ذلك لا يغير حقيقة أنها تحبك أكثر من حبها لحياتها |