ويكيبيديا

    "لحياتهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hayatlarına
        
    • hayatlarının
        
    • hayatına
        
    • hayatları
        
    • hayatlarını
        
    • hayatlarında
        
    Sefil, küçük hayatlarına mucizeleri geri getiriyoruz. Open Subtitles نحن نُعيد المعجزات لحياتهم القصيرةوالبائسة.
    Cenazemden sonraki gün, arkadaşlarım ve komşularım, sessizce o çok yoğun hayatlarına döndüler. Open Subtitles الصباح التالي لجنازتي عاد أصدقائي و جيراني لحياتهم المشحونة
    Ne kadar insan hayatlarının bir anlamı olması şansını yakalıyor, biliyor musun? Ölümlerinin bir anlamı olması şansını? Open Subtitles أتدرين كم يحصل قلّة من الناس على فرصة كيّ يكون لحياتهم مغزى؟
    Kuşlar yavrularını sürekli beslemek ve hayatlarının ilk çetin mücadelesine hazırlamak için çalışır. Open Subtitles ظلّت الطيور البحرية تعمل على مدار الساعة لاطعام فراخهم ولتهيئتهم إلى أوّل تحدٍّ كبيرٍ لحياتهم
    Askerleri ABD ordusuyla savaştıktan sonra geri geldiklerinde veya birbirleriyle didiştiklerinde eminim ki kabile hayatına kolayca geri dönmüşlerdir. TED عندما عاد محاربوهم من قتال الجيش الأمريكي أو قتال بعضهم البعض أراهن أنهم إستطاعوا الرجوع لحياتهم الطبيعية بدون مشاكل.
    Çünkü zekaları yüksek olduğundan mı yoksa aktif seks hayatları olduğu için mi? Open Subtitles ألئنهم رأسماليون؟ أم لأنهم يتعالون على البشر أم لحياتهم الجنسية المسرفة؟
    Mağazada her gün hayatlarını, hayallerini planlayan mutlu çiftler görüyordum. Open Subtitles رأيتهم كل يوم في المتجر زوجان سعيدان يخططان لحياتهم وأحلامهم
    Kimin orada olacağını, kimin anlayacağını ve hayatlarında onlara ne olacağını asla bilemem. TED لم اعلم قط من كان من الممكن ان يكون هناك او يستقبل ما اقدم وما يمكن ان يحدث لحياتهم
    Bu bir yıl tamamlandığında, ki galiba dayanamayacağım okuyucuların bir şekilde hayatlarına devam edecekler. Open Subtitles و عندما تنتهي السنة و التي لا أعتقد أنني سأنتظرها القراء سيعودون لحياتهم الطبيعية حتما
    Onların hayatlarına bir anlam verdim. Open Subtitles لقد منحت لحياتهم معنى آسف، أيمكنك إقافها؟
    Bu benim suçum çünkü hayatlarına hiçbir renk katamadım mesela sınıflarına bir Afrika menekşesi koymadım. Open Subtitles ،وهذا خطئي .لأني نسيت إضافة طعم لحياتهم .أو لم أضع الزهور البنفسجية في صفهم
    İnsanların onları toplaması için yeterince zaman verdiler, ...evlerine, hayatlarına girdiler. Open Subtitles سمحوا للناس بوقت كافي لجَمعهم لأخذهم لبيوتِهم، لحياتهم
    Ne zaman bir kurbanın cesedini incelesem, hayatlarının yansımasını görmem, ama onu kimin aldığını görebilirim. Open Subtitles عند فحص جثة الضحية لست أنت من ترى انعكاس لحياتهم لكن الشخص الذي أخذها
    Güçlü olduğun için seni hayatlarının merkezine koyuyorlar. Open Subtitles هُم فقط وضعوكِ كمحور لحياتهم لأنكِ قوية.
    Çoğu insanın hayatına geri döndüğünü sana söyledi mi? Open Subtitles هل تخبرك بأن أغلب الناس يعودون لحياتهم ؟
    Doğruyu söylemek gerekirse ben uzun zamandır uzaklardaydım ve şimdi onların hayatına geri döndüm ve bazen aşırı tepkiler verebiliyorum. Open Subtitles الحق يقال كنت غائبه لمده طويله والأن حين عدت لحياتهم أحياناً
    Qi imparatoru ateşkes teklifini kabul ederse halk da hayatına devam edebilecektir. Open Subtitles لو قبل تشي وويي الهدنة سيعود كل هؤلاء لحياتهم العادية
    Ama gerçekten, her iki çocuktaki organ büyümesi, karaciğer ve özellikle kalp hayatları için gerçek tehlikeyi oluşturuyor. Open Subtitles ولكنها فى الحقيقه فى كلا الصغار توسيع الجهاز ، الكبد ، وخصوصا في القلب ، هذا هو تهديد حقيقى لحياتهم
    Bir daha asla kimseye zarar vermeyecekleri konusunda sözler vererek hayatları için yalvarmalarını umursamıyorum. Open Subtitles يتوسلون لحياتهم مع وعد ، بعدم إيذاء أي أحد ابداً
    Sizin deyişinizle kesenin ağzı onun elinde idi, fakat üvey çocukları kendilerine ait bir hayatları olmadığını düşünüyorlardı. Open Subtitles كانت تتحكم فى جميع الأمور ولكن, أحفادها, شعروا بأنهم يفتقدون لحياتهم الخاصة
    Bu insanlar kendi hayatlarını planlama gücüne sahip olmak ve daha sağlıklı, daha iyi eğitimli, daha refah içinde aileler kurmak istiyorlar. TED انهم يحتاجون قوة ليخططوا لحياتهم ورفع مستوي صحتهم , ويتعلموا احسن وان يصبحوا اسر اكثر ازدهارا.
    hayatlarında son derece ilginç küçük ayarlamalar yapıyor, mesela çocuklarını okula göndermeye başlıyorlardı. TED وكيف اضاف ذلك بعض التغيرات البسيطة الرائعة لحياتهم اليومية كأن يبدؤوا بإرسال اطفالهم الى المدارس

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد