Sanırım Sakalım ve o iğrenç yüzün sayesinde bizi tanımıyorlar. Derek! | Open Subtitles | أظن بوجود لحيتي ووجهك المقزز .فحتماً أنهم لا يعرفون مَن نكون |
Sakalım tekrar büyüdü ancak bendeki değişiklikler dikkatinizi çekmedi. | Open Subtitles | وربيت لحيتي ايضا، لكنك غير غير ملاحظ ذلك |
Bayan arabasını çarptığında ben sakal traşı için içeride oturuyordum. | Open Subtitles | كنت أجلس هنا وأحلق لحيتي.. عندما صدمت هذه السيدة سيارتها.. |
Eğer içinizde ufak bir şüphe varsa neden benim Sakalımı da çekmiyorsunuz? | Open Subtitles | و لا زال هناك ارتياب بسيط فلماذا لا تشد لي لحيتي ؟ |
Arada boynum ve Sakalımın altı için bazılarını kullanıyorum ben. | Open Subtitles | يمكنني استخدامه لبعض الاشياء لرقبتي تحت لحيتي عادة استخدم الصابون انه لعنة |
sakalıma bir dokunsana. Çok güzel hissettiriyor. | Open Subtitles | عليك أن تتحسس لحيتي تشعر أنها جيدة للغاية |
Sakalımdan in, sersem şey. | Open Subtitles | انزلي من على لحيتي أيتها الحمقاء الصغيرة. |
Bir de çocuk, sakalımdaki grilik dikkatini çekti. | Open Subtitles | بالإضافة تعلم بأن الطفل لاحظ بعض الشيب في لحيتي |
Artık beni sevmiyorsun. Sakalım yüzünden. | Open Subtitles | أعرف أنك لا تحبني مجدداً أشعر بذلك في لحيتي |
Ama Sakura gibi Sakalım çıksın istemem geceleri daha ilgili olmaya çalışacağım. | Open Subtitles | بما اني لا اريد ان تنمو لحيتي كساكورا سأحاول جذب اهتمامه هذه الليله |
Ama Sakura gibi Sakalım çıksın istemem geceleri daha ilgili olmaya çalışacağım. | Open Subtitles | بما اني لا اريد ان تنمو لحيتي كساكورا سأحاول جذب اهتمامه هذه الليله |
Bay "Keşke benim de böyle Sakalım olsaydı" kendisini bizden daha büyük görüyor. | Open Subtitles | السيّد الذي يتمنى أن لديه مثل لحيتي يعتقد أنه أفضل منا جميعاً |
Maskenin altındaki Sakalım kaşınıyor. | Open Subtitles | بدأت لحيتي توخزني من تحت القناع |
Bar'a gidiyorum, sakal uzatıyorum. | Open Subtitles | أنا ذاهب للمطعم وحسب لأكبّر لحيتي ، تعلمين |
Bir dakika daha müsaade et. Kötü bir sakal günü geçiriyorum. | Open Subtitles | لحظة فقط، أنا أعاني من يوم سيّئ مع لحيتي. |
Artık sakal bırakıp kaçıp ormanda yaşamayacağım. | Open Subtitles | لن أطيل لحيتي وأهرب للعيش في الغابة بعد الآن. |
Sakalımı keseyim mi sence? Çünkü çok terletiyor. | Open Subtitles | أتظنين أنه عليّ أن أزيل لحيتي بسبب حرارة الجو؟ |
bu Natasha ile aramızda bir anlaşma Atlanta'ya gittiğimde Sakalımı kesebiliyor. | TED | كان هذه اتفاقي مع نتاشا، و هو أنه حين نصل إلى أطلنطا أنها ستأخذ من -- تحلق لي لحيتي. |
Ve Sakalımı çekmeyi unutmayın. İyi şans getirdiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | ولا تنسى شد لحيتي , يقال أنها تجلب الحظ |
Yüzüm ve kalbim kırmızıdır. Sakalımın uzunluğu doğruluğu temsil eder. | Open Subtitles | وجهي وقلبي أحمران، لحيتي طويلة، وصلاحي أطول. |
Çığırmayı bıraktı. sakalıma geri çekildi. | Open Subtitles | لقد توقف عن الزعيق وهو يعيش في لحيتي |
Sakalımdan defol git seni ciyaklayan piç kurusu! | Open Subtitles | اخرج من لحيتي أيها الزعاق النذل |
Ve sakalımdaki ıstakoz parçalarını temizledi. | Open Subtitles | لتنظيف قطع الروبيان من على لحيتي |
Şey, önce biyo-mekanik beyin dalgası jeneratörü geliştirdim, sonra da bu kolu sakalımla kontrol etmeyi öğrendim. | Open Subtitles | حسنا، اولا قمت بسرقة جهاز بيو-ميكانيكي للتوليد ثم تعلمت كيف اتحكم بعصا بواسطة لحيتي |
Dokuzuncu şansı! Sakalımda hissediyorum! | Open Subtitles | محظوظ للمره التاسعه يمكنني احساسها في لحيتي |
Şimdi izninle şu kıl ukalâlığı sakallarımdan arındırmam gerekiyor. | Open Subtitles | إذا سمحت لي علي الذهاب وغسل الحلوى خارج لحيتي |
Evet ama dış görünüşümün bir parçasını tıraş etmemi istiyorsun. | Open Subtitles | ولكن مع ذلك، أنتِ تطلُبين منّي أن أحلق لحيتي. |