Kızımla masama oturdu. Onca zaman bana, ülkesine ihanet etmeyi planlıyormuş. | Open Subtitles | يجلس على طاولتي مع أبنتي وطول الوقت يخطط لخيانتي ودولته |
İşin gerçeği de, bana ihanet etmeyi planladın. | Open Subtitles | والحقيقة أنكَ خططت لخيانتي. |
Parayı aldıktan sonra, Lex' i öldürecekler ve ihanet ettiğim için beni de. | Open Subtitles | بعد أن يحصلوا على المال، سيقتلوا "ليكس" وربما أنا أيضاً لخيانتي لهم |
Caleb'e bu şekilde ihanet ettiğim için kötü biri olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | أنظر، أعلم أنني شخصاً سيئاً لخيانتي لـ (كايلب) بهذه الطريقة. |
Son birkaç haftadır benim sevgilimmiş gibi davranıp şimdi ihanet etmek de dahil buna. | Open Subtitles | ربما علاقتها معي في الأسابيع الماضيه هي خطه لخيانتي الأن. |