Beecher'ın içinde olan bütün bokları dışarı çıkartmamız, ta ki kendisine katlanamayacak hale gelene kadar, ta ki kendisini yok edene kadar. | Open Subtitles | كُل الأشياء التي يَحبسُها بيتشَر داخلهُ لدرجةِ ألا يقدرَ على العيش معَ نفسهِ حتى يُدمرُ بيتشَر نفسه و الكحول هوَ المُفتاح لذلك |
Beklentileri karşılayamayacağıma dair o kadar çok korkuyorum ki, ...kıçım buz gibi oluyor. | Open Subtitles | أرتعبُ جدّاً من ألّا أكونَ بالمستوى المتوقّع، لدرجةِ أنّ مؤخّرتي تصبحُ باردةً. |
Kötü haberlere o kadar alıştık ki artık duyarsızlaştık. | Open Subtitles | اعتدنا على تدفّق الأخبار السيّئة لدرجةِ أنّنا أصبحنا باردي الإحساس. ها هو الحلّ. شغّلي قناةَ الأخبار. |
Aslına bakarsan o kadar iyiyiz ki bence Pedaler konserine hep birlikte gitmeliyiz. | Open Subtitles | في الواقع، نحن بخيرٍ تماماً، لدرجةِ أنّه علينا الذهاب إلى حفلة "بيدلر" معاً. |
Kan kaybından öleceğin kadar derine inmem ama bunun için yalvarırsın çünkü sana öyle bir acı yaşatacağım ki aklın hayalin bile almaz. | Open Subtitles | عميقاً لدرجةِ أنّكِ ستنزفين حتّى الموت، لكن هذا ما ستتمنّينه، لأنّي سأسبّبُ لكِ ألماً أكثر ممّا تتخيّلينه ممكناً. |
Onların tersinden o kadar korkardım ki... Bir yıl boyunca, Meksikalı bir değişim öğrencisi gibi davranmak zorunda kalmıştım! | Open Subtitles | كنتُ أخشى جانبهنّ السلبيّ، لدرجةِ أنّي ادّعيتُ أنّني طالبة مكسيكيّة طوالَ عامٍ كامل. |
o kadar lezzetliydi ki, çikolatayı bile özlememiştim. | Open Subtitles | لقد كان جيّداً للغاية لدرجةِ إنّي لم أفتقد الشيكولاتة الخاصة بي |
o kadar değerlidir ki, bariz riskleri göz ardı edebilirsin. | Open Subtitles | إلاَّ إن كانَ ذلكَـ الجاسوسُ مفيداً للغاية مفيداً لدرجةِ إستعدادكـِ لتجاهلِ |
Sen akıllı bir kızsın. Nasıl olur da, görebileceğin yalnızca bir gerçek olduğunu düşünecek kadar küstah olabilirsin? | Open Subtitles | أنتِ فتاة ذكيّة، كيف يمكنُ أن تكوني ساذجة لدرجةِ تفكيرك أنّ هناك حقيقة واحدة يمكنُكِ رؤيتُها؟ |