ويكيبيديا

    "لديك ما يكفي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yeteri kadar
        
    • yetecek kadar
        
    • yeterince derdin var
        
    Tutuklama olmasa bile onu sorguya almak için yeteri kadar malzemen var. Open Subtitles أعتقد بأنّ لديك ما يكفي لتدعيه للتحقيق, هذا إذا لم تعتقليه.
    Sadece yeteri kadar bira olduğundan emin ol... müziği aç, ışıkları azalt ve iyi olacaksın, tamam mı? Open Subtitles فقط تأكدي أنه لديك ما يكفي من البيرة و شفلي الموسيقا ، خففي الإضاءة و ستكوين بخير ، حسناً ؟
    Dert etme. Sende ikimizde yetecek kadar prensip var. Open Subtitles لا تدع هذا يزعجك لديك ما يكفي من الأخلاق لكلينا
    Aslına bakarsan dünya üzerindeki tüm çocuklara yetecek kadar hediyen var gibi. Open Subtitles في الحقيقة ، يبدوا أنّ لديك ما يكفي من الهدايا لكل طفل علي الارض
    Bir ağabey gibi endişeleniyorum, iş arkadaşı gibi değil. Endişelenme sakın. Endişelenecek yeterince derdin var zaten. Open Subtitles -لا تقلق، اللعنة، لديك ما يكفي لتقلق بشأنه
    Senin yeterince derdin var. Open Subtitles لديك ما يكفي لتقلقي عليه.
    Lanet evrenin sana karşı olmasına gerek kalmadan kendi kendine yeteri kadar risk oluşturuyorsun. Open Subtitles لديك ما يكفي من أخطار الصحة دون أن يكون الكون ضدك
    Ama belki hayatında yeteri kadar böyle insan vardır. Open Subtitles لكن ربما أنت لديك ما يكفي من الأشخاص بحياتك هكذا
    yeteri kadar esneklik payı olduğunda şantaja kredi diyebilirsin. Open Subtitles لديك ما يكفي من المرونة التي بوسعك أنت تبتز القرض.
    Eve geldiğinde de yeteri kadar uğraşacağın şey vardı. Open Subtitles حين عدت للبيت، كان لديك ما يكفي من أمور تنتظر الاهتمام
    Plan için kritik olan çipi çalma görevinde yeteri kadar güvenmiş ama. Open Subtitles أعربت عن ثقتها في لديك ما يكفي لنرسل لك في مهمة لسرقة شريحة كمبيوتر بالغ الأهمية لخططهم.
    Bay Bloom, eğer bir bardak süte yetecek kadar paranız varken bir şişe süt almak istiyorsanız bu parayı önce başka bir yerden bulmanız gerekir. Open Subtitles سيد بلوم، إذا كنت تريد شراء جالون من الحليب بينما لديك ما يكفي لشراء كأس من الحليب، عليك أولا أن تحصل على المال من مكان آخر
    Hala beynine cevaplamana yetecek kadar kan gidiyorken sana birkaç "evet-hayır" sorusu soracağım. Open Subtitles والآن سوف أسألك بضعة أسئلة إجابتها بـ"نعم" أو بـ"لا" بينما لا يزال لديك ما يكفي من الدماء التي تُضخ إلى مخك
    Bütün vücuduma yetecek kadar var mı? Open Subtitles لديك ما يكفي من أجل الجسد كله؟
    Burda bir savaş başlatmaya yetecek kadar ateş gücümüz var. Open Subtitles لديك ما يكفي من أسلحة لبدء حرب.
    Yani kötü Arapları takip etmeye yetecek kadar Arabınız yok diyorsun. Open Subtitles إذاً فليس لديك ما يكفي من العرب الصالحين لمتابعة العرب الطالحين... -أهذا ما تقوله؟ ...

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد