Onun ismi, Lia o çok tatlı biridir. Onun, ikiz bir kız kardeşi var, Danni. | Open Subtitles | "لديها أخت توأم , "دانى إنها تحب الحفلات |
McQueen. Piedmont'da bir kız kardeşi ve Montclair'de üvey kız kardeşi var. | Open Subtitles | "لديها أخت في "بيدمونت "لديها أخت غير شقيقة في "مونتكلير |
1968 yılında dairesinde ölü bulunan Rose adında küçük bir kız kardeşi varmış. | Open Subtitles | لديها أخت صغرى، تدعى (روز)، و التي وُجدت ميّتة بشقتها عام 1968. |
Bu arada, kız kardeşi varmış. | Open Subtitles | بالحديث عن ذلك، لديها أخت |
Annenin sadece bir kız kardeşi vardı, öyle değil mi? | Open Subtitles | أمك لديها أخت واحدة ، صحيح ؟ |
Evet, bir kardesi var. Liz Dorsey, | Open Subtitles | نعم لديها أخت ليز دورسي |
Küçük bir kardeşi varmış ve aslında onu kendisinin büyüttüğünü söylemişti. | Open Subtitles | كان لديها أخت أصغر وكانت عمليًا تقوم بتربيتها |
Champaign'de yaşayan genç bir kız kardeşi var gerçi. | Open Subtitles | لديها أخت كبرى تقطن في "شامبين" |
Baby D adında bir kız kardeşi var. | Open Subtitles | أصبح لديها أخت سَمّوها دي . |
Harika. kız kardeşi var mıymış? | Open Subtitles | -ممتاز هل لديها أخت ؟ |
Avery'nin bir kız kardeşi var, ama Eugenia şu anda sorunlar yüzünden hastanede. | Open Subtitles | (أفري) لديها أخت, ولكن (إيوجينيا) حالياً ليست مستقرة... شاذة... |
Bir de kız kardeşi var mıymış sor! | Open Subtitles | -وإسألها إن كان لديها أخت |
Doris'in kız kardeşi varmış. | Open Subtitles | "دوريس" كان لديها أخت |
Doris'in kız kardeşi varmış. | Open Subtitles | "دوريس" كان لديها أخت |
- Siobhan'ın ikiz kız kardeşi varmış. | Open Subtitles | -شيفون) لديها أخت توأم) . |
Siobhan'ın ikiz kız kardeşi varmış. | Open Subtitles | -شيفون) لديها أخت تؤأم) . |
Çocukken çok hastaydım, ve Sarah'ın çok genç yaşta ölen bir kız kardeşi vardı. | Open Subtitles | كنت مريض جداً عندما كنت طفلاً. و (سارة ) كانت لديها أخت توفيت وهي صغيرة. |
Bir kız kardeşi vardı, Sansa ve dört erkek kardeşi vardı. | Open Subtitles | كانت لديها أخت واحدة (سانسا)، وأربعة أشقاء |
Ve annemin de benzer kardesi var, Mohra. | Open Subtitles | وأمي أيضاً لديها أخت شبيهة، (موهرا) |
Gunnison'da fahişelik yapan bir kardeşi var. | Open Subtitles | لديها أخت " عاهرة في " غاناسين |
Küçük bir kız kardeşi olmaması çok kötü. | Open Subtitles | من المؤسف بأن ليس لديها أخت صغيرة |