Cindy Lou'nun meraklı kalbinde bazı sorular varmış. | Open Subtitles | سيندي لو كان لديها بعض الأسئلة في قلبها الفضولي |
Buna ihtiyacı olduğunu düşündüm, bilirsin, birkaç seçeneği varmış gibi hissetmesi için. | Open Subtitles | إعتقدت بأنها بحاجة لذلك كي تشعر بأن لديها بعض الخيارات |
O gece babasıyla birlikte olan adamlara soracakları varmış. | Open Subtitles | قالت أنه ما يزال لديها بعض الأسئلة للأشخاص الذين من المفترض أنهم كانوا معه تلك الليلة |
Özel işleri varmış. | Open Subtitles | لديها بعض الأعمال الشخصية لابد من قضائها |
Helen'in halletmesi gereken bazı ailevi işleri vardı da. | Open Subtitles | هيلين لديها بعض الامور العائليه ذهبت لتهتم بها |
Kayıp çocukla ilgili elinde bilgi varmış. | Open Subtitles | إنها تقول أن لديها بعض المعلومات حول الصبي المفقود. |
Kurban Marcy'nin bazı maddi sorunları varmış. | Open Subtitles | الضحية، مارسي، كان لديها بعض المشاكل المالية |
Teyzenizin ağrısı için bazı reçeteli ilaçları varmış, | Open Subtitles | عمتك " بيني " لديها بعض الوصفات لعلاج الألم |
Sanırım bazı devamlı müşterileri varmış. | Open Subtitles | لديها بعض الزبائن الدائمين كما اعتقد |
Yapacak işleri varmış. | Open Subtitles | ؟ قالت لديها بعض الأمور لتفعلها |
Sanırım atlamakla ilgili sorunları varmış. | Open Subtitles | انا اعتقد أن لديها بعض المشاكل مع الوثب |
Sağlam hayaları varmış. | Open Subtitles | لا بد أن لديها بعض من الجرأة يا رجل |
- Gelme konusunda emin olmadığını söyledi. Bitirmesi gereken evrak işleri varmış. | Open Subtitles | لديها بعض الأمور الكتابية للإنهاء |
Çocuk psikolojisi uzmanıyla görüştüm. Max'le ilgili bazı çekinceleri varmış. | Open Subtitles | سمعت من الخبيره الدراسيه ان لديها بعض المخاوف بشأن (ماكس) |
Evde sorunları varmış diye duydum. | Open Subtitles | يقولون أن لديها بعض المشاكل في المنزل. |
Flash bellek buldum. Bir de senin kızın biraz malı varmış. | Open Subtitles | وجدت فلاشة، وفتاتك لديها بعض الأشياء |
Maggie Braithwait'in evde yaptıracak işleri varmış. | Open Subtitles | ماجي لديها بعض الأعمال بالمنزل لأجلها |
Yapılacak ayak işleri varmış. | Open Subtitles | قالت إن لديها بعض الأعمال. |
Sana bir haberi varmış. | Open Subtitles | قالت أن لديها بعض الأخبار |
Ama önce halletmesi gereken prosedürler var. | Open Subtitles | لكن بقي لديها بعض المربعات لتضع عليها علامة الصح أولاً. |
Ablanın halletmesi gereken bir durum olabilir. | Open Subtitles | شقيقتكي يمكن أن يكون لديها بعض الظروف |