ويكيبيديا

    "لديها خيار" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Başka bir seçeneği
        
    • Başka seçeneği
        
    • bir şansı
        
    • seçme şansı
        
    • Başka çaresi
        
    • şansı var
        
    • çaresi yoktu
        
    • şansı kalmaz
        
    • çaresi kalmadı
        
    • çaresi kalmayacak
        
    Zaten düşününce, Başka bir seçeneği de yoktu. Open Subtitles حسنٌ، إذن، فكِّروا في الأمر، لم يكن لديها خيار آخر.
    Bak Sean, annenin Başka bir seçeneği olmadığını biliyorsun. Open Subtitles انت تعلم انه لم يكن لديها خيار آخر
    İşin içine biz karışınca kadının Başka seçeneği kalmadı. Open Subtitles أعتقد أنّه لما تدخلنا، لم يكن لديها خيار.
    Artık duruşmayı yönetmekten başka bir şansı kalmadı. Open Subtitles ليس لديها خيار ألان الا الذهاب قدما في المحاكمة الآن
    Senin babandan kaçman, onunsa seçme şansı olmaması dışında. Open Subtitles بإستثناء أنكش هربت منه وهي لم يكن لديها خيار
    Biz, Matheson'ı alaşağı edince, onunda benim peşimi bırakmaktan Başka çaresi kalmayacak. Open Subtitles نطيح بماثيسون بالطريقه الصحيحه هي لن يكون لديها خيار سوى ان تتراجع ضدي
    Ama yine de bir tercih şansı var. Bu sefil hayatı kabullenebilir ya da ona karşı mücadele edebilir. Open Subtitles ليس لديها خيار اما ان تقبل بالحياة المرفوضه او تحاربها
    Kendi hayatı için korkuyordu ve Başka çaresi yoktu. Open Subtitles وانها ليس لديها خيار في هذه المسألة
    Ray, bir hayvanı köşeye kıstırırsan canı için savaşmaktan başka şansı kalmaz. Open Subtitles راي ، إذا ظهر حيوان في مأزق ، انه ليس لديها خيار سوى القتال.
    Bıçağı kullanmaktan Başka çaresi kalmadı, dedektif. Open Subtitles لم يكن لديها خيار ولكن أن تمارس ذلك السكين، المخبر.
    Bak Sean, annenin Başka bir seçeneği olmadığını biliyorsun. Open Subtitles انت تعلم انه لم يكن لديها خيار آخر
    Öğrenileceğinden endişe eden Bayan Shin Başka bir seçeneği olmadığını hissetti... Open Subtitles ... و خوفاً من أن يتم كشف فعلتها لم يكن لديها خيار سوى أنها
    Borte Başka bir seçeneği olmadığını biliyordu. Open Subtitles بورتي) عرفت بأنها ليس لديها خيار) سوى الإستسلام
    Belki Başka seçeneği yoktu. Open Subtitles لم تتصرف هكذا من قبل ربما لم يكن لديها خيار
    Önemli olan, ülkenin Başka seçeneği olmadığı gerçeğidir. Open Subtitles الجزء الأهم كان حقيقة أن البلد لم يكن لديها خيار آخر
    Arkadaşlar senin meşgul olduğunu söylese, o da başka planlar yapmak istese, o zaman Başka seçeneği kalmaz. Open Subtitles فلو قلتم أنكم مشغولون لن تحاول وضع خطة بديلة عندها لن يكون لديها خيار آخر
    Elinde ne gibi bir şansı var ki? Open Subtitles ليس لديها خيار ؟
    Belki başka bir şansı yoktu. Open Subtitles ربما لم يكن لديها خيار
    seçme şansı yoktu. Open Subtitles ما كان لديها خيار.
    seçme şansı olmayabilir. Open Subtitles ربما لم يكن لديها خيار
    İleriki günlerde Lindsay'ın beklenenden erken biçimde otelden ayrılmaktan Başka çaresi kalmadı. Open Subtitles فى الايام التاليه ليندسى لم يكن لديها خيار ... سوى ان تغادر الفندق قبل الموعد الذى خططت له
    Başka şekilde tepki verme şansı var mıydı sence? Open Subtitles أتظن أنه كان لديها خيار في كيفية تصرفها ؟
    Annenin çaresi yoktu. Open Subtitles ماما لم يكن لديها خيار
    Eğer reddederseniz, drama öğretmeninizle ilişkiniz olduğunu açıklamaktan başka şansı kalmaz. Open Subtitles وإذا رفضتم , لن يكون لديها خيار سوى أن تخبر عن علاقتكم العاطفيه ..مع مدرس الدراما
    Teslim olmaktan Başka çaresi kalmayacak. Open Subtitles لن يكون لديها خيار سوى الأستسلام

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد