ويكيبيديا

    "لديها ذلك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • var
        
    Yukarıda tam 18 uçak var. Sadece beş tanesinde bu telefonlardan var. Open Subtitles هنالك 18 طائرة هناك خمسة منها فقط لديها ذلك الهاتف
    Mükemmel bir sesi var. Çok derin bir sesi var. Open Subtitles لديها ذلك الصوت الرائع الصوت العميق الأجش
    Gençliğinden gelen aptalca bir güzelliği var ama kurnaz biri. Open Subtitles لديها ذلك الجمال الشبابى لَكنَّها ماكرةُ
    Bir de kremi var, onu da kuyruğunun altındaki enfeksiyon için sürmen gerekecek. Open Subtitles و هناك كريم فطري لان لديها ذلك المرض تحت ذيلها
    Ona kardelen gönder. O tarz bir yüzü var. Open Subtitles أرسل لها أزهار الثلج لديها ذلك النوع من الأوجه
    Tüm diğer ajanslarda var. Ve bunu ben yürütmeliyim. Open Subtitles كل الوكالات الأخرى لديها ذلك وأعتقد أنني يجب أن أدير هذا القسم
    Gögüs. Sende var ve her kadinda var. Open Subtitles النهود، التي لديكِ من عندهن و كل إمرأة لديها ذلك.
    SGS'nin 60 inç düz ekranlı muhteşem bir okuma odası var. Open Subtitles تعلمون، وزارة الدفاع لديها ذلك الشئ الرائع غرفة القراءة مع شاشة مسطحة 60 بوصة.
    İhtiyaçlarımı bana karşı kullanmak gibi bir huyu var. Open Subtitles هي لديها ذلك النوع من الاستفادة حاجتها مقابل حاجتي
    Çünkü elinde kasetim var ve onu kullanır diye. Neredeyse cinayet filmi. Open Subtitles لأن لديها ذلك الشريط الذي تستخدمه ضدي
    Çünkü elinde kasetim var ve onu kullanır. Open Subtitles لأن لديها ذلك الشريط ضدي وستستخدمه
    Sana söylüyorum, o kızın abisi var ve onun sınıfında değilsin Open Subtitles أنا أخبرك لديها ذلك الأخ... وهو مجنون لعين من الدرجة الأولى ، حسناً؟
    - Aria döndü. - Hâlâ pembe röflesi var mı? Open Subtitles أما زال لديها ذلك الشعر الوردي؟
    - Eski püskü bir geceliği var. - Sana bir çek yazarım. Open Subtitles لديها ذلك القديم فقط سأكتب لكى شيك
    Annemin sınırlarla ilgili bir sorunu var. Open Subtitles أمي لديها ذلك الأمر حول الحدود
    Biz ne düşünürsek düşünelim, böyle bir hakkı var. Open Subtitles بغض النظر عما نفكر به، لديها ذلك الحق.
    Ben de çalışıyordum ama bir iki hafta içinde Liz'in şu fon yemeği olayı var, ve o zamana kadar da herşeyin bitmiş olmasını istiyor. Open Subtitles كنت سأحاول ذلك , لكن ليز لديها ذلك الحدث الكبير خلال أسبوعين, وهيتريدكل شيءأنينجز .
    "Yemişim şirketleri" tarzı bir tavrı var. Open Subtitles لديها ذلك السلوك الذي يتقيد بالمؤسسية
    Nasıl söylesem, bazı şeylerle ilgili bir sezgi yeteneği var. Open Subtitles كيف أشرح لك ؟ أنها... أنها لديها ذلك الحدس حولالأمور،و ...
    Onun sihirli sigaraları var. Open Subtitles حسنآ, لديها ذلك السحر... الخاص بالسجائر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد