| Şüphelinin düz kumral saçları var. Kot pantolon ve siyah bir tişört giyiyor. | Open Subtitles | مشتبهتنا لديها شعر بني , وهي ترتدي جينز أزرق وبالأعلى أسود |
| Ama Serena yı biliyorum, dalgalanan uzun sarı saçları var | Open Subtitles | لكن سيرينا التي اعرفها لديها شعر اشقر طويل |
| Koyu renk saçlı, ciddi sesli, ısrarcı, biraz da uygunsuz. | Open Subtitles | كان لديها شعر بني، صوت مجروح، لحوحة، نوعاً ما عبوسة |
| Birinin dimdik kızıl saçları vardı. | Open Subtitles | ثلاث فتيات واحدة لديها شعر أحمر وقفت أمامي |
| - Koyu renk saçları var koyu tenli, kocaman saçları var. | Open Subtitles | لديها شعر غامق اللون شعرها طويل، بشرتها سمراء |
| O 17 yaşında ve uzun siyah saçları var, değil mi? | Open Subtitles | إنها في الـ 17 و لديها شعر داكن و طويل، أليس كذلك؟ |
| İyi ki çok güzel saçları var da, birazını yemeği dert etmedim artık. | Open Subtitles | -من الجيد أن لديها شعر جميل ، ولم أمانع بأكل بعض منه |
| -O Mükemmel saçları var. | Open Subtitles | إن زوجنك مذهله لديها شعر مثالي |
| Onun çok güzel kızıl saçları var. | Open Subtitles | لديها شعر أحمر جميل |
| Onun da kesinlikle gri renkte saçları var! | Open Subtitles | بالتأكيد لديها شعر رمادي |
| Koltuk değnekleri ve bastonların arasındaki o kalabalıkta beni ararsan oradaki beyaz saçlı ihtiyarlara sulanıp "Bir sakso çekeyim be moruk" diyen kişi benimdir. | Open Subtitles | ألاف من العصي والمشايات ولكن إبحث عني سأكون الوحيدة التي ليس لديها شعر أشيب |
| Kahverengi saçlı, inek gibi giyinmiş ama tarz olsun diye değil. | Open Subtitles | لديها شعر بني بلباس كالمهوس، لكن ليس بشكل مثير للسخرية |
| Görgü tanıkları tanımadıkları siyah saçlı dövmeli bir kadının onları durdurmaya çalıştığını söyledi. | Open Subtitles | ذكر شهود عيان أنه كانت هُناك إمرأة مجهولة الهوية لديها شعر أسود وأوشام حاولت إيقافهم |
| Bikini üstü giyiyordu pullu bir kuyruğu, ve yapılmış saçları vardı. | Open Subtitles | لقد رأيت حورية البحر لقد كانت ترتدي صدرية ..و كان لديها ذيل متقشر جميل و اعتقد أن لديها شعر مستعار |
| Uzun kırmızı, kirli saçları vardı, herkes ona kızıl derdi. | Open Subtitles | كان لديها شعر أحمر طويل وسخ .الجميع دعاها، جنجر |
| Siyah saçları vardı. | Open Subtitles | كان لديها شعر أسود. |
| - Kızıl saçlıydı, eğer yardımı olacaksa. | Open Subtitles | كان لديها شعر أحمر، إذا كان ذلك يساعد. |
| Burada dazlak falan yok. Baktığım her yerde saçı olan insanlar var. | Open Subtitles | لا يوجد حليقي رؤوس هنا جميع الرؤوس لديها شعر هنا |
| Biliyorsun, şu epey uzun sarı saçları olan. April mı? | Open Subtitles | الفتاة التي لديها شعر أشقر طويل |
| Linda'nın uzun kıvırcık saçları vardır. | Open Subtitles | "ليندا " لديها شعر مجعد كثيف |
| "Rapunzel'in fevkalade uzun saçları varmış. | Open Subtitles | ربنزل كان لديها شعر مشرق طويل |
| Sherry hoş biriydi, dost canlısıydı ve bir sürü saçı vardı. | Open Subtitles | (شيري) كانت لطيفة, ودودة وكان لديها شعر كثيف. |
| Koyu renkli saçları ve gözleri var. | Open Subtitles | خمسة سبعة إلى خمسة عشَر البنية المتوسّطة لديها شعر داكن أعين سوداء |