Buraya sekiz saat uzakta yaşıyor iki çocuğu var ve çok meşgul. | Open Subtitles | هي تسكن 8 ساعات بعيدا و... و لديها طفلان و هي مشغولة للغاية |
Kadın Silver Lake'de yaşıyor, evli, iki çocuğu var. | Open Subtitles | تقطن بـ"سيلفر لايك"، متزوجة لديها طفلان لا يوجد لديها سجل إجرامي |
Evet, şu anda iki çocuğu var. | Open Subtitles | نعم، نعم، لديها طفلان الآن |
Sayın hâkim, müvekkilim iki çocuğu olan yalnız bir annedir. | Open Subtitles | ياحضرة القاضي ، إن عميلتي أمٌ عازبة .لديها طفلان صغيران |
Ben de öyle söyledim... Ama meğerse iki çocuğu daha varmış. | Open Subtitles | هذا ما قلته ولكن يبدو بأن لديها طفلان آخران |
Ama Sarah Evers'ın iki çocuğu var. | Open Subtitles | لكن ساره إيفرز لديها طفلان |
İki çocuğu var. - Aa evet. | Open Subtitles | لديها طفلان اوه, اجل |
İki çocuğu var. | Open Subtitles | لديها طفلان |
Tamam, tamam. Bir bilmece daha. Bir kadının iki çocuğu varmış. | Open Subtitles | حسناً، إليك لغز آخر، إمرأة لديها طفلان |
İki çocuğu ve bozuk bir arabası var. Sonra ne olacak? | Open Subtitles | لديها طفلان في سيارة معطلة |