ويكيبيديا

    "لديها علاقة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ilişkisi var
        
    • alakası yok
        
    • ilişkisi varmış
        
    • ilişkileri varmış
        
    • bir ilişkisi vardı
        
    • ilişkisi vardır
        
    • ilişkisinin olup
        
    Sanırım geçen sefer rapor ettiğim kadının Başkan Joo'yla özel bir ilişkisi var. Open Subtitles أعتقد أن الفتاة التي تحدثت عنها آخر مرة لديها علاقة خاصة مع الرئيس
    Büromuzun Orta Doğu'daki birkaç ülkeyle süregelen bir ilişkisi var. Open Subtitles شركتنا لديها علاقة قوية مع دول عدة في الشرق الاوسط
    Onun bu işle bir alakası yok. Bırakın şu zavallı kızı gitsin. Open Subtitles لم يكن لديها علاقة بهذا أتركوا الفتاة المسكينة تذهب
    Yakın zamanda öldürülen bir adamla gönül ilişkisi varmış. Open Subtitles كانت لديها علاقة عاطفية مع رجل قتل بالفترة الأخيرة
    Rahmetli annesiyle de epey sağlıksız bir ilişkileri varmış gibi duruyor. Open Subtitles يبدو أيضا أن لديها علاقة غير صحية بدلا مع والدته المتوفاة.
    Annenin bile yakın zamana kadar flamenko dans hocası ile bir ilişkisi vardı. Open Subtitles . الأم كان لديها علاقة غرامية مع مدرب الرقص الغجري حتى فترة قريبة
    - Muhtemelen onun da ilişkisi vardır. Open Subtitles فالغالب لديها علاقة غرامية أيضاً.
    Evlenmek üzere olduğum kadının bir ilişkisinin olup olmadığını bilmem lazım. Open Subtitles احتاج لمعرفة ان المرأة التى اوشك على الزواج منها ليس لديها علاقة عاطفية
    Linda'nın bir ilişkisi var demiştin. Open Subtitles لقد قلت انك تعتقد ان ليندا كان لديها علاقة غرامية
    Ki onun aynı zamanda Sam Giancana ile ilişkisi var. Open Subtitles والتي بدورها لديها علاقة بـ سام جيانكانا
    Şirketimizin, Orta Doğu'daki birkaç ülkeyle süregelen bir ilişkisi var. Open Subtitles شركتنا لديها علاقة طويلة الأمد مع عدة بلدان من الشرق الأوسط
    Galiba Linda'nın bir ilişkisi var. Open Subtitles اعتقد ان ليندا لديها علاقة غرامية
    Öfke, hüzün... Bunlarla hiç alakası yok. Open Subtitles الغضب والحزن ، تلك العواطف ليس لديها علاقة
    Güvenlik teşkilatı sana tuzak kurmuş. Bunun Rachel'la alakası yok. Open Subtitles الـأن.أس.أى ليس لديها علاقة براشيل.
    Kocasıyla yüzeysel bir ilişkisi varmış. Open Subtitles كان لديها علاقة قلقة جداً مع زوجها.
    Evet, kurbanla ilişkisi varmış. Open Subtitles نعم، كان لديها علاقة مع الضحية.
    Bay Winslow ile de güzel bir ilişkileri varmış. Open Subtitles وترى كأنما لديها علاقة وثيقة بالراحل
    Belki grupla ya da onunla, kişisel bir ilişkisi vardı. Open Subtitles ربما كان لديها علاقة شخصية بالفرقة أو معه
    Madam Havering'in kahya Madam Middleton'la çok yakın bir ilişkisi vardı. Open Subtitles لديها علاقة حميمة بمدبرة المنزل السيدة "ميدلتون"
    Savcıyla çok güçlü bir ilişkisi vardır. Open Subtitles لديها علاقة جيّدة مع المدعي العام.
    Bana annemin McClaren ile ilişkisinin olup olmadığını sorduğunuzda, ...size hiç tanışmadıklarını söylemiştim. Open Subtitles عندما سألتيني هل والدتي لديها علاقة شخصية بـ (ماكلرين), لقد قلت لكِ لا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد