Araştıracak ama daha önce yapması gereken başka bir işi var. | Open Subtitles | سيفعل ذلك، لكن لديه أعمال أخرى عليه حضورها أولًا. |
Bu gece işi var. Size söylememi istedi. | Open Subtitles | لديه أعمال الليلة أخبرني أن أعلمك |
Aslında Londra'da yapacak çok işi var ama sadece eğlenmeye gelmişiz gibi davranıyoruz. | Open Subtitles | في الواقع، لديه أعمال كثيرة في (لندن) لكننا نتظاهر أننا هنا للمرح فقط |
Genelde özel sermaye ama bazı uluslararası işleri de var. | Open Subtitles | مُعظمها أصول خاصّة، لكن لديه أعمال دوليّة. |
Başka meşru işleri de bulunuyor. | Open Subtitles | لديه أعمال قانونية أخرى... |
Ama Yüce Tanrı'nın sana uygun gördüğü başka işler var, Yoldaş Bohannon. | Open Subtitles | لكن الآب السماوي لديه أعمال أكثر ملاءمة لك. |
Hayır. Benimle bitirmediği bir işi var. Yine de oturup bir şeyler olmasını bekleyemem. | Open Subtitles | "لا، لا تزال لديه أعمال غير منجزة معي" |
Hayır. Benimle bitirmediği bir işi var. | Open Subtitles | "لا، لا تزال لديه أعمال غير منجزة معي" |
Onun işi var. | Open Subtitles | لديه أعمال أخرى |
Yarım kalmış işi var. | Open Subtitles | لديه أعمال غير منتهيه |
Yapacak birkaç önemli işi var evlat. | Open Subtitles | لديه أعمال مهمة يا أبني |
Bay Proctor'ın işletmesi gereken bir işi var. | Open Subtitles | السيد (بروكتور) لديه أعمال يديرها |
Başka meşru işleri de bulunuyor. | Open Subtitles | لديه أعمال قانونية أخرى... |
Kimimizin 20 dakika önce yapması gereken işler var. | Open Subtitles | بعضنا لديه أعمال ينبغي أن يكون وصلها قبل 20 دقيقة. |
David, babanın yapması gereken işler var. | Open Subtitles | "دايفيد"،أبوك لديه أعمال لينجزها |