ويكيبيديا

    "لديه ابن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir oğlu
        
    • oğlu var
        
    • çocuğu var
        
    • oğlu vardı
        
    • oğlu varmış
        
    Neyse, onun bir oğlu alsaydı aynı bu moruk gibi görünürdü. Open Subtitles إنه رئيس الخدم أو شئ ما لو كان لديه ابن فهو سيكون تماماً يشبه ذلك الرجل الذي التقيت به
    Dur tahmin edeyim. Barrows yalnız değil, oğlu da işe karışmış. bir oğlu var değil mi? Open Subtitles . دعني أخمن ، ليس باروس فقط ابنه متورط ، هل لديه ابن ؟
    Dur tahmin edeyim. Barrows yalnız değil, oğlu da işe karışmış. bir oğlu var değil mi? Open Subtitles دعني أخمن ، ليس باروس فقط ابنه متورط ، هل لديه ابن ؟
    - Cooper'a bak mesela, artık bir çocuğu var. Open Subtitles انظري الى كوبر . لديه ابن لم يكن يعرف عنه
    ailesini koruyan ilk piç ben değilim annemin babasının da bir piç oğlu vardı adı da Jonathan Durand'dı. Open Subtitles لا أحد يعلم حياله؟ أنا لست ابن الزنا الأول لأبارك عائلتي أب والدتي كان لديه ابن زنا أيضا
    Albert Wiggins'in bir oğlu varmış. Open Subtitles اتّضحَ أن البيرت ويجينز كان لديه ابن
    Bir keresinde uzun zaman önce bir oğlu olduğunu ama nakde ihtiyacı olduğu için onu sattığını söylemişti. Open Subtitles قال لي أنه ذات مرة كان لديه ابن منذ زمن طويل، لكنه احتاج المال لذا فباعه
    Rufus'un bir oğlu olduğunu bilmesinin uygun olacağını düşündüğüm için üzgünüm. Open Subtitles أنا آسفة إذا ظننت أنه من المناسب أن يعلم روفس بأن لديه ابن
    bir oğlu daha olduğunu öğrenmesinin vakti geldi. Open Subtitles إنه الوقت المناسب ليعلم بأن لديه ابن آخر
    Ve bir adamın mirasını yaşatacak bir oğlu olmadığı zaman geleneklerine dönmelidir. Open Subtitles وعندما الرجل لا يكون لديه ابن يرث ارثه فانه يجب ان يعتنق التقاليد
    General Silva'nın Şubat 1998 doğumlu bir oğlu var. Open Subtitles الجنرال سيلفا لديه ابن ولد في فيفري عام 1998
    Yemek pişirecek ve hâli hazırda bir oğlu olmasına aldırmayacak bir eş arıyor. Open Subtitles أنه يبحث عن زوجة التي يمكنها أن تطبخ ولا تمانع بأن لديه ابن فعلاً.
    Sanırım kardeşinin o yaşlarda bir oğlu var. Open Subtitles أعتقد أن أخاه لديه ابن فى مثل هذا السن
    Bir yayınevinde çalışıyor evli ve bir oğlu var. Open Subtitles يعمل الآن بدار للنشر متزوج و لديه ابن
    10 yaşlarında bir çocuğu var. Open Subtitles لديه ابن ربما بالعاشره من العمر
    Merhaba. Matei'nin sekiz yaşında bir çocuğu var. Open Subtitles (ماتي) لديه ابن (لابدّ أنّه يذهب إلى المدرسة في مكان ما
    bir oğlu vardı yahu. Open Subtitles -رباه، كان لديه ابن -أتعتقد أنه بالداخل ؟
    Locke'ın oğlu varmış, değil mi? Open Subtitles اذاً لوك لديه ابن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد