Sen onun kötü hâlini hiç görmedin. Tekrar bir hayatı var artık. | Open Subtitles | لم ترين أبداً مدي السوء الذي كان فيه لديه حياة مرة أخري. |
Nasıl beceriyorlar bilmiyorum ama benden başka herkesin kendine ait bir hayatı var. Crosby öyle. | Open Subtitles | لا أعلم كيف يحدث ذلك ، لكن يبدو بأن الجميع لديه حياة خاصة به |
Bazılarımızın dönmesi gereken sosyal bir hayatı var. | Open Subtitles | البعض منّا لديه حياة إجتماعيّة عليه العودة إليها. |
Bayan Pebmarsh'ın oturma odasında ölen adamın da bir hayatı vardı. | Open Subtitles | الرجل الذي وجد في غرفة جلوس "بيبمارش" كانت لديه حياة يا "مابوت" |
Boktan bir hayat geçirdi. Bizim sokakta büyüdü. | Open Subtitles | ان لديه حياة صعبة لقد نشأ فى شارعنا |
Onlar, herkesin gerçek bir hayatının olduğunu kanıtlamaktan çok uzaklar. | Open Subtitles | و التى هى دليل واضح على أن الجميع لديه حياة حقيقية عداى |
Sadece diğerleri gibi güzel bir hayatı olan biriydi. | Open Subtitles | هذا مجرد رجل يبدو وكأن لديه حياة جميلة كالأخرين |
Belki onu sinir eden insanlarla dolu, zorlu bir yaşantısı vardır! | Open Subtitles | ،ربما لديه حياة شاقة مع أشخاص يجعلونه منزعجاً |
Babana ne dersin, yeni bir hayatı var yeni çocukları, yeni yeni boklar. | Open Subtitles | حسن، ماذا عن أبي؟ لديه حياة جديدة وأبناء جدد وما شابه. |
Harika bir hayatı var. İstediği her şey alınıyor. | Open Subtitles | لديه حياة رائعة، ويحصل على كل ما يشتهيه |
Onun da bir hayatı var. Cevabı da hayır. Geri dönmeyecek. | Open Subtitles | لديه حياة الآن، الإجابة بالرفض، لن يعود |
Babamın şimdi başka bir hayatı var, yeni bir ailesi var. | Open Subtitles | إن أبي لديه حياة أخرى الأن عائلة جديدة |
Koca bir hayatı var. | Open Subtitles | لديه حياة كاملة |
Harry bunun için uygun değil. Onun bambaşka bir hayatı var. | Open Subtitles | هاري) ليس مستعد الآن) لأن لديه حياة أخرى |
Oscar'ın bir hayatı var bence Ryan'ın da bir hayatı var. | Open Subtitles | (أوسكار) لديه حياة أظن أن (رايان) لديه حياة |
Koca bir hayatı var. | Open Subtitles | لديه حياة كاملة |
Boktan bir hayatı vardı, karısını hiç sevmedi. | Open Subtitles | لديه حياة تعيسة لم يحب زوجته يوماً |
bir hayatı vardı! Beni duyuyor musunuz? | Open Subtitles | كان لديه حياة ، أتسمعوني ؟ |
bir hayatı vardı, işi ve ailesi vardı. | Open Subtitles | كانت لديه حياة ووظيفة ووالدين |
Kadınları kazıklıyor, güzel bir hayat yaşıyor. | Open Subtitles | إنه يُسعد النساء لديه حياة مترفة |
Eşinin... bir ilişkide olduğunu... ya da midilli olarak gizli bir hayat yaşadığını öğrenmen mi? | Open Subtitles | أو معرفة أنّ لديه حياة سرية كمهر؟ |
Onun başka bir hayatının olması düşüncesini bile çekemiyordu. | Open Subtitles | لم يكن بمقدورها تحمل فكرة أن لديه حياة |
Bundan önce, başka bir hayatının olmasına. | Open Subtitles | بأنه لديه حياة أخرى قبل هذه |
Yani, kusursuz bir hayatı olan bir adamdan bahsediyoruz değil mi? | Open Subtitles | أعني، أنت تتحدّث عن شخص لديه حياة مثالية، صحيح؟ |
Macera ve hareket dolu ilginç bir yaşantısı olduğu gerçeğini seviyorum. | Open Subtitles | ،يعجبني أن لديه حياة ممتعة .مليئة بالنشاط والمغامرة |