| Bu hastanın bazı sorunları var ve ve benim de uzun süredir bekleyen ve cevaplarını almam gereken sorularım var. | Open Subtitles | و لكن هذا المريض لديه مشاكل و أنا لدى أسئله أسئله منذ زمن طويل و يجب أن أحصل على الأجوبه |
| Örneğin parasal sorunları var mıydı? | Open Subtitles | هل بدا أن لديه مشاكل مادية بسبب البوليصة؟ |
| Kötü insanların ve kötü niyetli tanrıların yaptıklarını düzeltmeyle ilgili sorunu var. | Open Subtitles | أوه. بإمكانه القضاء على شر الانسان حقد الآلهة لديه مشاكل معهم |
| İletişim konusunda problemleri var ama uğraşıyor. | Open Subtitles | حسنٌ، تعلم لديه مشاكل في التواصل ولكنّه يبذل جهده قدر المستطاع |
| Babanın uğraşması gereken sorunları vardı Hemen gitmesi gerekliydi. | Open Subtitles | والدكِ لديه مشاكل ويعتقد أننا في طريقنا إليه |
| Senden daha büyük bir problemi var gibi görünüyor Mike | Open Subtitles | اعتقد انه اصبح لديه مشاكل اكبر منك مايكل |
| Komik değil, Frank. Oğlumuzun zihinsel sorunları var. | Open Subtitles | ذلك ليس مضحك فرانك إبننا لديه مشاكل نفسية |
| İşiyle ilgili sorunları var ama bunun hakkında konuşmuyoruz. | Open Subtitles | لديه مشاكل فى العمل ولكننا لا نتحدث سويه |
| Dans ettiğin adamın sorunları var. | Open Subtitles | الرجل الذى ترافقينه لديه مشاكل صعبه ,حسنا |
| - Burada olduğumu bilmemeli. Çok saçma güven sorunları var. | Open Subtitles | لا يمكنه أن يعرف باني هنا لديه مشاكل كبيرة مع الثقة |
| Bizim çocuğun, dünyanın sonuyla ilgili ciddi sorunları var sanırım. | Open Subtitles | يبدو أن الفتى لديه مشاكل جادة إزاء نهاية العالم |
| Bu herifin ciddi derecede öfke kontrolü sorunları var. Onu tahrik edersen, hata yapacaktır. | Open Subtitles | هذا الرجل لديه مشاكل كبيره في التحكم بالنفس لستفزه وسيرتكب اخطأ |
| Buna mecburum, çünkü, bir sağlık sorunu var da. | Open Subtitles | عليَّ إبقاؤه في القفص لأنه لديه مشاكل في النظافة الشخصية |
| - Yakınlaşma sorunu var da. - Farkındayım. | Open Subtitles | هذا الشخص لديه مشاكل بالخصوصية أنا أعلم ذلك |
| - Çocuğunun ciddi şekilde duygusal problemleri var. | Open Subtitles | -لنرى، بسبب ان ابنك لديه مشاكل عاطفية جدّية |
| Bu adam tam bir sapıktı belli ki annesiyle ilgili sorunları vardı. | Open Subtitles | لا تنسحبي من جلسة أبداً لقد كان رجلاً منحرفاً ومن الواضح أن لديه مشاكل أمومة |
| -Galiba öfke problemi var. - Bizden ne istiyor? | Open Subtitles | أعتقد لديه مشاكل نفسية تتعلق بالغضب - ماذا يريد؟ |
| Düşmanlık duygusunun neden olduğu, savaşın kendisi de dahil pek çok sorun var. | Open Subtitles | شعور العداء لديه مشاكل الذي سببته الحرب. |
| Kadınlarla problemi olan sensin ben değilim. | Open Subtitles | أنت الوحيد الذي لديه مشاكل مع النساء, ولست أنا. |
| Kumar problemi vardı. | Open Subtitles | لديه مشاكل بالمقامرة, لقد قال إنه غرق حتى رأسه مع وكيل المراهانات |
| Zihinsel sorunları olan bir köpeği hiç sallamazlar bile. | Open Subtitles | لن يعطوا اهتماماً بكلب لديه مشاكل نفسية. |
| Benim profesyonel fikrime göre bu duvara resmi kim çizdiyse ciddi psikolojik sorunları varmış. | Open Subtitles | في رأيي المهني ايا كان من رسم هذا الحائط كان لديه مشاكل نفسية عميقة |
| 4. bağlantının dahil olmasında bazı sorunlar var gibi. | Open Subtitles | المتصل الرابع لديه مشاكل في الإتصال معنا |
| Çocuğun ciddi sinir problemleri varmış. | Open Subtitles | هذا الفتى لديه مشاكل خطيرة بالتحكم في الغضب. |
| Kredi kartı problemleri vardı, beş kartını ödeyemiyordu. | Open Subtitles | كانت لديه مشاكل كبيرة في بطاقة الائتمان، خمس بطاقات لم يستطع دفعها. |