Yapamam. Saat dörtte müşterim var. | Open Subtitles | لا أستطيع، لديَّ زبونٌ في الساعة الرابعة |
Buradayım çünkü beyler şu tırın arkasında sizin McLaren ve Porsche'yi geçen senenin parçasıymış gibi gösterecek bir şey var. | Open Subtitles | أنا هنا يا سادة لأنّه لديَّ شئٌ في مقطورة تلك الشاحنة سيجعلُ سيارتيكما تبدوان ككُتل معدنية مِن الماضي |
Nasıl aldığına dair oldukça iyi bir tahminim var. O maili Jason'a yazmadıysa kimin için yazdı? | Open Subtitles | لديَّ فكرة عن كيفية حصولكِ عليه |
Sana bir hediyem var. Sürpriz yapmak için bekliyordum. | Open Subtitles | لديَّ شئٌ لكَ كنتُ أنتظرُ لأُفاجئكَ |
# Bir malikânem var Fiyatını boş verin # | Open Subtitles | ♪ لديَّ قصر، وانسَ أمر الثمن ♪ |
(Gülüşmeler) 696 çocuğum var ve onlar görebileceğiniz en akıllı, hünerli, yenilikçi, zeki ve güçlü çocuklar. | TED | (ضحك) لديَّ 696 طفل، وهم الأطفال الأكثر ذكاءً وإبداعاً وابتكاراً وتألقاً وقوة من الذين ستلتقون بهم على الإطلاق. |
Evet, bir ton fikrim var. | Open Subtitles | نعم، لديَّ الكثير من الأفكار |
Ama harika bir planım var. | Open Subtitles | ولكن لديَّ فِكرةٌ لامعه |
Yanımda seni mutlu edecek bir şey var. | Open Subtitles | لديَّ شئٌ سيجعلُكَ سعيداً |
Fotoşoplayıp hükümete gönderdiğimiz banka ekstrelerinin kopyaları dahi var. | Open Subtitles | حتى أنه لديَّ نسخٌ مِن كشوفات الحسابات البنكية التي زورناها في (فوتوشوب) وأرسلناها للحكومة |
Sadece gülümsemem var. | Open Subtitles | ليسَ لديَّ سوى ابتسامتي |
Yapacak işlerim var. | Open Subtitles | لديَّ عملٌ أقومُ به |
Yapmam gereken bir ton şey var. | Open Subtitles | لديَّ الكثير لأفعله هنا |
Benim var. | Open Subtitles | لديَّ سؤال |
Kanıtım var. | Open Subtitles | لديَّ دليلٌ |
Haplarım var. | Open Subtitles | لديَّ الشر. |
Tavuğum var. | Open Subtitles | لديَّ دجاج. |
Bir tavuğum var. | Open Subtitles | لديَّ دجاج. |
Benim arabam var. | Open Subtitles | لديَّ سيارة. |