Yani katilimizin diş izi Elimizde ama karşılaştıracak veri tabanı yok. | Open Subtitles | إذًا لديّنا إنطاباعات أسنان قاتلنا، لكن ليس هناك قاعدة بيانات لمقارنتهم به |
Elimizde bunları yapan adamın maskeli veya maskesiz olduğunu bile hatırlamayan bir görgü tanığımız var. | Open Subtitles | لذا لديّنا شاهدة عيان لا يُمكنها إستحضار وجه الرجل الذي فعل هذا، سواء كان مقنع أم لا |
Aslında, Elimizde hangi numaranız var diye bakayım. | Open Subtitles | في الواقع، دعني أتفقد ما رقم الهاتف الذي لديّنا لكَ؟ |
Elimizde olsa daha erken yapardık. | Open Subtitles | كان لديّنا واحد في وقت سابق إذا يمكننا |
Artık onun kesin lokasyonu Elimizde. | Open Subtitles | الآن بما أن لديّنا مكانها المحدّد، |
Elimizde Joe Brawley cinayetini Paul Spector'a bağlayacak somut kanıtlar yok. | Open Subtitles | والآن لديّنا دليل ملموس لربط (بول سبيكتور) بجريمة قتل (جو براولي) |
Hasta reşit değil. Elimizde izin belgesi yok. | Open Subtitles | المريض قاصر، وليس لديّنا موافقة والديّه |
- Elimizde bir zanlı var. | Open Subtitles | لديّنا واحدة عائشة هناك |
Bir de Wo Fat'e karşı Elimizde olan tek tanık. Nereden bildi? | Open Subtitles | و الشاهد الوحيّد لديّنا ضدّ (وو فات)، كيف علم؟ |
Bulunduğu yer Elimizde. Araştırma ekibi yolda. | Open Subtitles | لديّنا موقع، والبحث جاري |
Elimizde itiraf var. | Open Subtitles | لديّنا إعتراف. |