- Bugün yapacak çok işim var markete gidemem sanırım. | Open Subtitles | اليوم، لا يُمكنني الذهاب للمتجر لأنّ لديّ العديد من المشاغل. |
Benim bir sürü yüzüm var ama sana en çok bu yakışır. | Open Subtitles | لديّ العديد والعديد. لكن هذا الوجه أفضل ما يلائمك. |
Dosyamda çok fazla kaza var. | Open Subtitles | لديّ العديد من الحوادث على ملفي أنت إفعلها |
İkinci şey ise, ordan burdan zaman kazanmak için bir sürü taktik ve numaram olduğunu düşünüyorlar. | TED | والشيء الآخر الذي افترضه الجمهور هو أنه لديّ العديد من النصائح والمهارات لتوفير بعض الوقت هنا وهناك. |
Benim bir sürü evim var. Bana bir iyilik yapar mısın? Yürümeye devam et. | Open Subtitles | لا, ليس مكاناً بما تعنيه الكلمة لديّ العديد من الأماكن إسمعي, هل تريدين تقديم معروفٍ لي؟ |
Evet, Genelkurmay'da çok arkadaşım var. | Open Subtitles | أجل، لديّ العديد من الأصدقاء في هيئة الأركان العامة |
Evet, beni bekleyen çok insan var. | Open Subtitles | لديّ العديد من النّاس ينتظرون عودتي العديد؟ |
Bu ilişki hakkında çok şüphelerim, çok kuşkularım vardı. | Open Subtitles | لقد كان لديّ العديد من الشكوك حول هذه العلاقة، العديد من الشكوك |
Yani, sormak istediğim pek çok şey var ve.. | Open Subtitles | الأمر فحسب، أنني لديّ .. العديد من الأسئلة، و |
İyi haber, parmak izleri buldum. Kötü haber ise, çok fazla parmak izi var. | Open Subtitles | الأخبار السارة أن لديّ بصمات الأخبار السيئة، أن لديّ العديد منهم |
Noel arifesi ziyaret etmem gereken o kadar çok ev var ki aksilik olmaması için emin olmalıyım. | Open Subtitles | لديّ العديد من المنازل لزيارتها بليلة الكريسماس عليّ أن أحرص أن يأتي الصباح بلا مشاكل |
Eskiden istemiyordum ama, ...şu anda aklımda bununla ilgili bir çok fikir var. | Open Subtitles | ، كنت أمانع العمل به سابقاً لديّ العديد من الافكار حيال قسم التنظيف حالياً |
Size daha çok söyleyeceklerim var, ama şimdi bunlara dayanamazsınız. | Open Subtitles | لديّ العديد من الأمور التي أريد قولها لك ، لكنهم لا يستطيعون تحملهم الآن |
Futbol dünyasından çok fazla arkadaşım yok. | Open Subtitles | ،في كرة القدم .ليس لديّ العديد من الرفاق |
Seni sokak yaşamında düşünmek zor. bir sürü soru var. | Open Subtitles | يصعب تصوركما معاً في مفترق طرق الحياة، لديّ العديد من الأسئلة |
Sadece orda bakmam gereken bir sürü hafıza kartıyla flashdiskim var hepsi bu. | Open Subtitles | لديّ العديد من بطاقات الذاكرة والأقراص المتنقّلة هناك، |
bir sürü kızkardeşim var ve hepsine kahve ısmarlarsam, elimizde bir şey kalmaz. | Open Subtitles | لديّ العديد من الشقيقات ولو دعوتهم جميعاً على القهوة، فسنفلس |
- Bende bir sürü cüzdan zinciri var, istediğini alabilirsin. | Open Subtitles | لديّ العديد من سلاسل حافظات نقود يمكنك إستعارتها |
Biliyorsun, başımdan bir sürü şey geçti. Hey, bak, dostum. | Open Subtitles | ــ أنا أعنى , أنت تعرف , لديّ العديد من الأشياء الّتي عليّ القيام بها ــ أنظر يا رجل |