Benim için tasalanma, çünkü benim mutlu olmak için harika bir sebebim var. | Open Subtitles | لا تزعجي نفسك بمشاكلي لدي أسباب وجيهة ليكون سعيدا |
Müvekkilinim. At silahı. Anatoly'i öldürmek için birçok sebebim var. | Open Subtitles | أنا عميلكَ لدي أسباب كثيرة لقتل اناتولي |
Kaçırıldığıma inanma nedenim var ..çünkü bu bilgileri açığa çıkarabilirim. | Open Subtitles | لدي أسباب لأعتقد أنه تم خطفي لأمنع من كشف هذه المعلومات |
Bu gecenin üstesinden gelmek zorunda kalmamın sebepleri var. | Open Subtitles | لدي أسباب ترغمني على مافعلته الليلة |
Benim, yaşamak için nedenlerim var ne olduklarını öğrenmek için çok çabaladım. | Open Subtitles | لدي أسباب لأعيش من أجلها و لقد عملت جاهدًا لمعرفتهم |
Briç oynamamak için kendime göre sebeplerim var. | Open Subtitles | لدي أسباب تمنعني من اللعب |
- Gülümsemek için bir çok sebebim var. | Open Subtitles | لدي أسباب كثيره للإبتسام. |
Hayır, seni sevmemek için yeteri kadar sebebim var. | Open Subtitles | ...لا, لدي أسباب كافيه لكي لا أحبك |
Bu ülkenin her şeyinden nefret etmek için iyi bir nedenim var. | Open Subtitles | لدي أسباب مقنعة جدا لكره كل جانب في هذه الدولة |
Ama bugün bahsetmek için nedenim var. | Open Subtitles | ..ولكن اليوم لدي أسباب تدفعني للتحدث (اجلسي يا (ايدا |
O tarayıcıyı kullanmamak için çok geçerli nedenlerim var. | Open Subtitles | لدي أسباب وجيهة جداً لعدم استخدام ذلك الماسح |
Kendime göre sebeplerim var. | Open Subtitles | لدي أسباب معينة |