Ayrıca, tek yaptığım değildir. Ben kulüp var , ben arkadaşlarım var. | Open Subtitles | بالإضافة ، إنه ليس كل ما أفعله لدي النادي ، لدي أصدقاء |
O gidiyor, ayrıca bana destek olmaktan mutluluk duyan arkadaşlarım var. | Open Subtitles | حيث أنه سيغادر، كما أن لدي أصدقاء سيسعدهم الوقوف إلى جانبي |
Mar del Plata dışında ufak bir sahil kasabasında arkadaşlarım var İtalyan. | Open Subtitles | لدي أصدقاء في مدينة الشاطئ الصغير خارج مار دي بلاتا أصدقاء أيطاليون |
Dünyanın her yerinde dostlarım var. Onları ziyaret ediyorum. | Open Subtitles | لدي أصدقاء في كل مكان أستطيع زيارتهم متى شئت |
Tüm hayatı boyunca bu şartlar altında yaşayan bir çok arkadaşım var. | Open Subtitles | لقد بدأنا: مجتمع لدي أصدقاء قد عاشوا في هذا التعارض طيلة حياتهم |
Ayrıca isminizi Savaş Ofisine de gönderdim, ...orada arkadaşlarım var. | Open Subtitles | كما أنني أرسلت اسمك إلى مكتب الحرب لدي أصدقاء هناك |
Hayatları boyunca bu çatışmanın içinde yaşamış arkadaşlarım var ve bu benim için kişiseldi. | TED | لدي أصدقاء يعيشون في هذا التناقض طوال حياتهم، وكان الأمر شخصيا بالنسبة لي. |
Para çekme makinelerini asla kullanmayan arkadaşlarım var sebebi de ekranda bakiyelerinin gözükmesini riske etmek istememeleri. | TED | لدي أصدقاء الذين هم لا يستخدمون على الإطلاق ماكينات الصرف البنكية بسبب مخاطر أن تعرض عليهم رصيدهم على الشاشة. |
arkadaşlarım var. Onlarla da yatabilirim. | Open Subtitles | لدي أصدقاء يستطيعون فعلها مع أصدقائك أيضا |
arkadaşlarım var. Onlarla da yatabilirim. | Open Subtitles | لدي أصدقاء يستطيعون فعلها مع أصدقائك أيضا |
Hukukçu arkadaşlarım var ve onlar buna zorbalık diyor. | Open Subtitles | لدي أصدقاء في الشرطة و يطلقون على هذا رشوة |
Şubede arkadaşlarım var. Bana bir kopyasını verdiler. | Open Subtitles | لدي أصدقاء في قسم الشرطة لقد أعطوني نسخة |
Tamam, yeter artık. Benim her yerde arkadaşlarım var, Ateş Ulusu'nda bile. Ama savaştan bahsedildiğini hiç duymadım. | Open Subtitles | حسناً, إنتظري , لدي أصدقاء في جميع أنحاء العالم حتى في أمة النار ولم أسمع عن أي حروب. |
Harika arkadaşlarım var, formum harika ve sadece istediğim zaman yalnız yatarım. | Open Subtitles | لدي أصدقاء رائعون ، وانا في اتم صحة فقط انام وحيداً ، طبعاً عندما ارغب بذلك |
Eşcinsellere saygısızlık etmek istemiyorum. Eşcinsel arkadaşlarım var. Eşcinsel hayranlarım var. | Open Subtitles | لا أحاول تحقير الشواذ لدي أصدقاء شواذ ومعجبين شواذ |
Ne bir eş, ne bir iş, ne de bir ev. dostlarım var gerçi. Ölene kadar varlar. | Open Subtitles | ليس لدي زوجة , ليس لدي عمل لا منزل , لدي أصدقاء , حتى النهاية |
Tamam, değil çünkü yalnızım ama kimsesiz değilim çünkü benim dostlarım var. | Open Subtitles | -حسناً، ليس نفسه ، لأني لوحدي لكن لست وحيدة لأن لدي أصدقاء. |
Artık yeni dostlarım var, neler yaşadığımı anlayan ünlü dostlar. | Open Subtitles | لدي أصدقاء حقيقيون الآن أصدقاء مشاهير الذين يشعرون بما أمر به |
Öldüğümde gireceğim tabuta ağlamadan çünkü pek çok arkadaşım var. | Open Subtitles | عندما يحين وقتي. سأوضع في قبري مبتهجًا. ولأن لدي أصدقاء كثيرون. |
Şehir Meclisinde bir kaç dostum var. Bir bakayım. | Open Subtitles | لدي أصدقاء في مجلس المدينة سأتباحث الأمر |
Pentagon'da tanıdıklarım var. | Open Subtitles | أتعلم، لدي أصدقاء في وزارة الدفاع الأمريكية. |
Hiç arkadaşım yok. Hayatımda hiç eğlence yok. Sadece iş. | Open Subtitles | ليس لدي أصدقاء ليس لدي أي مرح، لدي فقط عملي |
ve şimdi burada çalışanlar da Benim arkadaşım. | Open Subtitles | و لدي أصدقاء الآن الذين ععلوا في هذا المصنع |
Benim tarz arkadaşlarım vardır. | Open Subtitles | لدي أصدقاء رائعون |