İyi bir araba alacak durumda olmayabilirim ama bir evim var ve senin de burada yaşamana izin veriyorum. | Open Subtitles | قد لا أستطيع تحمّل سيارة جديده لكنّ لدي بيت وقد سمحت لك أن تعيش به |
Aklında bulunsun, Adirondacks'de küçük bir evim var. | Open Subtitles | أنا فقط أقول لدي بيت متنقل في أديرونداكس |
Aklında bulunsun, Adirondacks'de kücük bir evim var. | Open Subtitles | أَنا فَقَطْ أَقُول لدي بيت متنقل في أديرونداكس |
Benim sana söylemediğim bir seram var. Beni tutuklamanı istemedim. | Open Subtitles | لم أخبرك أن لدي بيت زجاجي صغير بالمنزل ولا أريدك أن تقبض علي |
Havuzlu ve garajında iki arabalı bir evim var. Üç tane de doktoram var. | Open Subtitles | لدي بيت بحوض سباحة ومرآب، وأحمل ثلاث شهادات دكتوراه |
- Büyük bir evim var. Kendi odan olur. | Open Subtitles | لدي بيت كبير ستحصلين على غرفة خاصة |
Bir evin içinde, bir evim var. | Open Subtitles | لدي بيت داخل البيت |
Kül olmuş bir evim var. | Open Subtitles | لدي بيت محترق. |
Hayır benim müstakil bir evim var. | Open Subtitles | لا، لدي بيت. |
Sonunda bir evim var. | Open Subtitles | اخيرا لدي بيت |
bir evim olduğunu sanırdım Benim özel mekanım | Open Subtitles | لقد إعتدت الظن بأن لدي بيت مكان خاص أدعو بأنه لي |
Bukalemun. Evimde bir seram var. | Open Subtitles | لدي بيت زجاجي لتربيتهم في موطني |