Bunu saklamak için çok iyi bir sebebim var. Çok iyi. | Open Subtitles | . لدي سبب وجيه لإبقاء هذا السر . سبب وجيه جداً |
Bak, Camile. Sana söylememek için iyi bir sebebim var, yoksa söylerdim. | Open Subtitles | انظري (كاميل) لدي سبب وجيه لعدم اخباري اياك او لكنت اخبرتك. |
Ama dönmek için çok güzel bir nedenim var. | Open Subtitles | حسن ، لدي سبب وجيه للعودة |
Sanırım güzel bir nedenim var. | Open Subtitles | لدي سبب وجيه |
Annemin deli olduğuna ve insanları öldürdüğüne inanmam için bazı geçerli sebeplerim var. | Open Subtitles | لدي سبب وجيه بأن أمي مجنونة وقد تكون قتلت بعض الأشخاص |
geçerli sebeplerim var. | Open Subtitles | لدي سبب وجيه لهذا. |
Benim çok iyi bir nedenim var. Son kez deprem olduğunda ölmüştüm! | Open Subtitles | لدي سبب وجيه للقلق، المرة الأخيرة التي وقع فيها زلزال توفيت |
Köpeklerden korkmak için oldukça geçerli sebeplerim var. | Open Subtitles | لدي سبب وجيه للخوف من الكلاب |
geçerli sebeplerim var. | Open Subtitles | لدي سبب وجيه لهذا. |
Kızmadın değil mi? Görüşmemek için çok iyi bir nedenim var. | Open Subtitles | انت لست غاضبا لدي سبب وجيه لعدم رؤيتك |