Zaman Ajansı için elimde bir şey var. Satın almak isteyecekleri bir şey. | Open Subtitles | لدي شئٌ سترغب وكالة الزمن فيشرائه. |
Gel, Gloria'ya vermeni istediğim bir şey var. | Open Subtitles | تعـال, لدي شئٌ لك, تعطيـه لغـلوريا. |
Evet, senin için bir şeyim var, güzel ve zeki Lennox'ıma. | Open Subtitles | نعم، لدي شئٌ لك يا "لينكس" الجميلة والذكية |
Orada donup kaldım, yüreğim parçalara ayrılıyordu, boğazım düğümlenmişti... söyleyecek hiç bir şey bulamadım. | Open Subtitles | فوقفت مصدومة في مكاني حيث انقبض قلبي وحلقي يشتعل ولم يكن لدي شئٌ لأقوله |
...o ellerle yapabileceğin başka şeyler de var. | Open Subtitles | لدي شئٌ أفضل لتفعله بهذا الأبهام الأخضر |
Sana göstermek istediğim bir şey var. | Open Subtitles | لدي شئٌ أُريكَهُ. |
"Anne, sana söylemem gereken birşey var." | Open Subtitles | "أميّ، لدي شئٌ يجبُ أن أخبركِ به". |
Söyleyeceklerim var. | Open Subtitles | لدي شئٌ أود أن أقوله لكِ |
Hey ,bak burda ne var. | Open Subtitles | انظر، لدي شئٌ لك |
Sana göstermem gereken bir şey var. | Open Subtitles | لدي شئٌ لأرُيكِ إياه. |
Sana göstermek istediğim bir şey var. | Open Subtitles | لدي شئٌ أُريكَهُ. |
Ama elimde size yardımcı olabilecek bir şey var. | Open Subtitles | ولكن لدي شئٌ قد يساعدكم |
- Benim var. | Open Subtitles | لدي شئٌ آخر |
Sana bir şey daha vereceğim. | Open Subtitles | ، لدي شئٌ لكِ ايضاً |