Özeline saygı göstereceğini söyledin Bu yüzden Belki de peşini bırakmalısın. | Open Subtitles | قلت أنك ستحترم حياتها الخاصة لذا ربما يجب أن تنس الامر |
Ben de kafayım ve Belki de arkadaşa ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | و انا مسل أيضا لذا ربما كنت بحاجة الى صديق |
Belki de, beni kendine alabilmek için, bunu o yapmıştır. | Open Subtitles | لذا ربما تكون قد سئمت منها حتى تحصل علي لنفسها |
Yani belki parayla vermeye başlarsak bir yerlere varabiliriz. | TED | لذا ربما سنبدأ فرض رسوم على ذلك وبعدها سينجح الأمر. |
Yani bir düşün, dünyayı yönetenler onu yerle bir edenlerle aynı O yüzden Belki de başına gelecekleri hak ediyordur. | Open Subtitles | اعني فكر بالأمر, الناس الذين يديرون الأرض هم نفسهم الذين يديرونه إلى الأرض, لذا ربما يستحق ما سوف يحدث إليه |
Belki de...eğer neler olduğunu öğrenmek istersen oraya bir bak. | Open Subtitles | لذا ربما إذا أردتي معرفة ماذا كان يحدث فلتنظري هناك |
Belki de sonunda kabulleniş ile ilgili veda etmekle ilgili bir öyküye ihtiyacımız vardır, ve Belki de yeni hikayemiz kahramanların mücadelesi ve kahramanların vedasıyla ilgili olacaktır. | TED | لذا ربما نحتاج لروايه تحكي ادراكنا للنهاية ولوداعنا وربما تكون قصتنا الجديدة عن كفاح بطل ووداع بطل |
Belki de hepimiz çocuklarımıza değerli bir miras bırakacağız, parasal anlamda değil. | TED | لذا ربما سنحتاج ترك لأولادنا ميراث قيّم، وليس ثروة مالية |
Belki de profesyonel bir sporcuya daha çok benzemeliyiz ya da ya da yorulmak bilmeyen programcı gibi veya o hırslı araştırmacı gibi olmalıyız. | TED | لذا ربما يجب أن نكون مثل هذا الرياضي المحترف، أو مثل هذا المبرمج الذي لا يكل، أو مثل هذا الباحث الحالم. |
Belki de dopamin artışı yaratıcılıktaki artışla bağlantılıdır. | TED | لذا ربما زيادة الدوبامين مرتبطة بزيادة الابداع |
Konsolos Han birkaç gündür griple mücadele ediyor... Bu yüzden Belki de başladığı şeyi ben bitirmeliyim. | Open Subtitles | السفير يعانى من الانفلوانزا فى الأيام القليلة الماضية لذا ربما يجب ان انهى ما بدأناه |
Asgard'ın Goa'uld'a karşı olduğunu biliyoruz, böylece Belki de bu ittifaktaki tüm ırklar aynı düşünceye sahiptir. | Open Subtitles | نحن نعلم بمعارضة الأسجارد للجواؤلد لذا ربما كان شعور باقى حلفاؤهم نفس الشئ |
Belki de seninle olmayı haketmiyorumdur çünkü kopya çekmiş gibi oldum. | Open Subtitles | لذا ربما لا أستحق أن أكون بجانبك لأنني لم أكن صادقًا معك |
Yani belki Nicholas Spark'ın takımı biraz daha fazla çalışırsa kolaylıkla bir numara olabilir. Çünkü ilk sıraya yerleşen kişi neredeyse yanlışlıkla birinci olmuştu. | TED | لذا ربما لو عمل فريق نيكولاس سباركس بجهد أكبر يمكن أن يكون هو الأول بسهولة لأنه تقريبًا بالصدفة الذي انتهى به الأمر في القمة |
Yani belki eğer seni becerirsem ve operaya götürürsem mutlu olabilirim. | Open Subtitles | لذا ربما اذا ما راوغت و اخدتك الي الاوبرا من الممكن ان اصبح انسان سعيد مثل ادوارد |
Yani belki belki bunu neden şansa bırakamayacağımızı anlayabilirsin. | Open Subtitles | , لذا ربما ربما يمكنك أن تفهم أنه لا يمكننا المجازفة |
Yük olmak istemiyorum, o yüzden belki arabayla gezintiye çıkabiliriz. | Open Subtitles | حسناً، لا أريد التطفل، لذا ربما يمكننا الذهاب بالسيارة فقط. |
Oda arkadaşı biraz lüzumsuz Bu yüzden uza ve burada olma. | Open Subtitles | اصدقائها حقيرون جدا لذا ربما ستجعل نفسك تنصرف ولا تكون هنا |
Kapının nerede olduğunu biliyorlardı belki bir şekilde kapıya ulaşabilirlerdi. | Open Subtitles | عرفوا مكان الباب لذا ربما استطاعوا فتحه بالقوة |
Yani muhtemelen senin mühendislik harikası göğüslerini görmek istemeyeceklerdir. | Open Subtitles | لذا ربما لا يردن أن يروا صدرك الرائع لدرجة لا توصف |