"لذا طالما" - ترجمة من عربي إلى تركي

• sürece

Cidden, bize evinin kapılarını açtın burada kaldığımız sürece sana minnettar olacağım.
جدّيّاً، فتحتِ بيتك لنا لذا طالما نحن هنا فأنا في غاية الامتنان

Kıçın bu evde olduğu sürece bana aittir.
لذا طالما أنكِ تعيشين في هذا المنزل فعليك أن تطيعيني

"insanlar nefes aldığı sürece, "gözlerimiz görebilecek.
لذا طالما بإمكان الرجال أن يتنفسوا أو حتى ترى العين

Yani gözaltında olduğu sürece kızın hayatta kalma ihtimali yüksek.
لذا طالما انه في الحجز هناك احتمال جيد انها قد تبقى حية

Bu seninle alakalı bir şey değil Eddie. Kızımla alakalı. Yani senin ve onun hakkında konuşmadığımız sürece sorun yok.
الأمر لا يتعلق بك، ولكن بشأنها، لذا طالما لا نتحدث عنكما،

O da aynı şeyleri hissettiğini söylemediği sürece tek yapabileceğin öyle anlarla yetinmek.
لذا طالما لم تخرج وتقول أنها تبادلك نفس الشعور، كل ما يمكنك فعله هو الإحتفاظ بتلك اللحظات

Ve yaşadığım sürece İngiltere'nin kraliçesi olacağım.
لذا طالما أنا على قيد الحياة سأظل ملكة انجلترا

Kondom kullandığınız sürece benim için hiçbir sıkıntı yok.
لذا طالما أنتم تستخدمون الواقي الذكري، فأنا لا أمانع

Kayıp oldukları sürece hâlâ umut vardır, değil mi?
لذا طالما بقوا مفقودين -فلا يزال هناك أمل كما أعتقد، صحيح؟

O yüzden Todd Brotzman sizin davada şüpheli şahıs olduğu sürece bizimkinde de şüpheli, değil mi?
لذا طالما فتاك "تود بروتزمان" يبقى موضع اهتمام في قضيتك، أقول إنّه موضع اهتمام في قضيتنا صحيح؟

Yani tartışıyor gibi gözüktüğümüz sürece sorun yok.
لذا طالما سيبدو أننا نتجادل فنحن بخير

Lanet bozulmadığı sürece asla birlikte olamayacağız.
...لذا طالما اللعنة قائمة لن نكون معاً أبداً

Ben hayatta olduğum sürece nereye giderse gitsin.
لذا طالما أنني على قيد الحياة،

...Maddy o videoyu hastaneden izlediği sürece biz de izleyebiliriz.
لذا طالما تستلمه (مادي) هنا بالمستشفى، فإننا سنكون قادرين على رؤيته أيضاً.