| Aramızdaki düşmanlığın resmi olarak bittiğini açıklamak için buradayız. | Open Subtitles | لذا نحن هنا لنعلن أن العداء الذى بيننا إنتهى رسميا |
| Buraya gelmek istediniz ve işte buradayız. | Open Subtitles | أنتم قلتم أنكم تريدون المجيء هنا , لذا نحن هنا. |
| Çünkü onlar hep birlikte oldukları için şimdi buradayız. | Open Subtitles | لأنهما دائمًا معا لذا نحن هنا الآن. |
| İsşte buradayız. | Open Subtitles | لذا نحن هنا الان |
| Bu nedenle de buradayız. | Open Subtitles | قمت بأيقافي لذا نحن هنا |
| Yani başka bir sebepten ötürü buradayız. | Open Subtitles | لذا نحن هنا لسبب آخر |
| Evet, oğlumuz iri ve işte buradayız. | Open Subtitles | إبني شره بالأكل ، لذا نحن هنا |
| Pekâlâ biz buradayız ve Rossum binası da burada. | Open Subtitles | .... لذا نحن هنا |
| Tamam, işte buradayız. | Open Subtitles | لذا نحن هنا. |
| Yani, işte buradayız. | Open Subtitles | لذا, نحن هنا |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 