Cirque du Soleil'in CEO'su Guy Laliberté'yi buldum ve ona çılgın fikrimi, bunun gibi karalamalar ve görsel örneklerde sundum ve oldukça inanılmaz birşey gerçekleşti. | TED | لذا وجدت طريقي إلى قاي لاليبيرتي، الرئيس التنفيذي لشركة سيرك دو سوليه، وعرضت فكرتي المجنونة عليه مع الرسومات مثل هذه والإشارات المرئية، وحدث شيء مدهش. |
Böylelikle kendime bunların bana neden olduğunu sorduğum bir boşlukta buldum. | TED | لذا وجدت نفسي في فضاء تامٍ حيث دائمًا ما كنت أسال نفسي لما يحدث هذا لي. |
Sonra, aç olduklarını fark ettim, böylece hemen bir aşçı ve yiyecek buldum. | TED | ثم اكتشفت أنهن كنّ جائعات، لذا وجدت طاهيًا وطعامًا بسرعة. |
Uyuyakaldın, ben de ayrılmanın en iyisi olacağını düşündüm. | Open Subtitles | لقد غرقت في النوم لذا وجدت أنه من الأفضل أن أذهب |
Böylece kendisine bir aptal buldu. Onu baştan çıkartarak tabii. Ona bu planın muhteşem olduğunu ve her iddianın yaşlı babasının üstünde kalacağına ikna etti. | Open Subtitles | لذا وجدت لنفسها رجل وأغوته وأقنعته أنّه سيكون رائعاً التوصل لهذه الخطة وكلّ شيء |
Ama sürekli küçük bir çocuk gibi davranıyor, ben de kendime başka birini buldum. | Open Subtitles | ولكنه يتصرف كثيرا بطفولية, لذا وجدت شخصاً آخر |
Bu yüzden şu anda Paris'te yaşayan bir grup Amerikalı buldum. | Open Subtitles | لذا وجدت مجموعة من الأمريكان حالياً يعيشون في باريس |
Yemeyi sevdiğin için Times Meydanı'nda çok hoş bir Kanada lokantası buldum. | Open Subtitles | الآن، أعلم أنكِ تحبين الطعام لذا وجدت مطعم كندي أنيق جداً في تايمز سكوير |
Sonra yazacak bişey buldum ve mesajımı hazırladım | Open Subtitles | لذا وجدت شيئا لأكتب عليه وقمت بالنحت عليه بنفسي |
Neyse bahsettiğim sürtüğü buldum, yüzünü aldım döner platforma itekledim, o sırada parmağımı onun lanet ucuz örgüsüne sıkıştırdım ve kırıldı. | Open Subtitles | لذا وجدت تلك الكلبة , مسكت وجهها دفعته الي طاولة مستديرة و اصبعي انحشر في ملابسها الرخيصة و انكسر |
8 topunun arkasında olmayı seviyordum ben de Shane'in çalıştığı sunucunun arka kapısını buldum. | Open Subtitles | ذقت ذرعا بكوني في موقف محرج لذا وجدت منفذ خلفي في خادم عمل شين |
Yardıma ihtiyacı olduğunu biliyordum. Birkaç kasaba ötedeki tesisi buldum. | Open Subtitles | ...علمت أنها تحتاج للمساعدة لذا وجدت مصحة تبعد بضعة مدن |
Yarın büyük gün, ve yapacak çok şey var, ben de | Open Subtitles | غداً اليوم الكبير وهٌناك الكثير لِفعله , لذا وجدت |
Derek'e benzeyen birini buldu. | Open Subtitles | لذا وجدت شخص ما الذي شبه ديريك. |
Onu test etmenin bir yolunu buldu. | Open Subtitles | لذا وجدت وسيلة لتختبره |
O da verecek birini buldu. | Open Subtitles | لذا وجدت شخص ما يمكن أن يفعل. |