Yatağa kakamı yaptım, televizyonun üstüne koydum. | Open Subtitles | تبرزت في سريري لذا وضعت البراز على التلفاز |
Şapkam sürekli uçup duruyor, ben de uçmasın diye üzerine paketi koydum. | Open Subtitles | قبعتي تبتعد مع الرياح، لذا وضعت الطرد عليها لكي لا تبتعد |
Biraz yiyecek koydum ama bunlar benden artakalanlar. | Open Subtitles | لذا وضعت بعض الطعام هنا ولكن هذا الشئ جعلني أكل كثيراً |
Charlie'yi merdiven boşluğuna yerleştirdim, üç kat yukarı mikrofon koyduk. | Open Subtitles | لذا وضعت تشارلي على الدرج, وضعنا المايك فوق ثلاثة طوايق |
Onu yakalamayı çok istedim, bu yüzden böceği yerleştirdim, ve çıktım. | Open Subtitles | أردتُ الظفر به بشدة، يمكنني تذوق ذلك، لذا وضعت جهاز التنصت... وغادرت. |
"verilecekler" yığınına koydum. | Open Subtitles | مع طاقتك الطبيعية لذا وضعت بعض الأغراض ككومة هِبة |
İçine bazı kıyafetlerini, en sevdiği şeyleri koydum. | Open Subtitles | لذا, وضعت بعضاً من ملابسها وكل أشيائها المفضلة |
Biraz dinlenmek istersin diye düşündüm o yüzden aşağıya şöyle genişinden bir koltuk da koydum. | Open Subtitles | أعتقدت أنك ستبغي أستراحة، لذا وضعت أريكة هناك. |
Kas gevşeticisini almak istememiştim bende benim ilacımı seninkine koydum. | Open Subtitles | لم أرد ذلك المهدئ لذا وضعت جرعتي بكأسك |
O yüzden bir sırt çantasına 400 bin dolar para koydum. | Open Subtitles | لذا وضعت 400 ألف دولار بحقيبة نقداً |
Ben de eşyalarımı ona koydum. Sorun olmaz, değil mi? | Open Subtitles | لذا وضعت أشيائي هناك هل هذا جيد؟ |
Eğer Edge City soğuk olursa diye, Clark'ın eski montlarını koydum... | Open Subtitles | الجو بارد في مدينة (إيدج)، لذا وضعت لك بعض ستر (كلارك)... |
Bu yüzden her şeyi yerli yerine koydum Onu en iyisi olduğu için seçtin değil mi? | Open Subtitles | لذا وضعت كل شيء فى مكانه |
Silaha iki katı barut koydum, | Open Subtitles | لذا وضعت شحنة زائدة في المسدس |
Ben de oturma odama çay koydum. Sanirim Bayan Bates'i oraya götürebilirsiniz. | Open Subtitles | لذا وضعت الشاي في غرفة جلوسي أظن بأن عليك أن تأخذ السيدة (بيتس) إلى هناك |
O yüzden sprey peyniri iki kat fazla koydum. | Open Subtitles | {\pos(192,210)}لذا وضعت المزيد مِن الجُبن عليها |
Böylece bizimkini de koydum. | Open Subtitles | لذا وضعت خاصتنا هناك. |
Ben de kolyesine bir verici yerleştirdim. | Open Subtitles | لذا وضعت مقتفي أثر في عقده |