Benim gibi özel insanların verdiği bir davettir böylece onları mutlu edebilirim. | Open Subtitles | إنها دعوة للناس الخاصون ، الذين يحبونــي لذا يمكنني أن أجلعهم سعيدين |
Haftaya programım değişiyor, böylece... | Open Subtitles | ..سيتغير جدولي الأسبوع القادم لذا يمكنني |
böylece tek büyük derdim üstü açık beleş bir arabayla şehirden biraz uzaklaşmak olurdu. | Open Subtitles | لو ان احد عرض علي سياره مكشوفه لذا يمكنني ان اخرج من المدينة |
Herkes beni kaçırdığını düşünüyor böylece ben de, kocamın 10 Milyon Dolarını çalabilirim. | Open Subtitles | جعلت الجميع يصدق بانك اختطفتني لذا يمكنني ان اراوغ زوجي من اجل 10 مليون دولار |
parmağımı geçici olarak alçıya alalım, böylece elimi eldivenimin içine sokabilirim, bugün oynarım ve sonra ne isterseniz yaparsınız. | Open Subtitles | نحن نضع جبيرة على أصبعي لذا يمكنني أن ألبس فوقه القفاز و ألعب اليوم و بعد ذلك أنا تحت سيطرتكم |
böylece ne kadar aşırıya kaçan tepkiler verdiğimi artık görebiliyorum. | Open Subtitles | لذا يمكنني رؤية الآن كم أنني أنفعلت بما يزيد عن الحد |
böylece sen de bana "sana söylemiştim" diyebilirsin. | Open Subtitles | لذا يمكنني سماعك تقول لي: انني قد اخبرتك |
Onun ruh halini ortaya çıkarmaya çalışıyorum böylece onun için olabilecek en iyi tedaviyi oluşturabilirim. | Open Subtitles | أنني أحاول تحديد حالتها العقلية لذا يمكنني أن اضع المنهاج العلاجي الجيد لها |
Onun ruh halini ortaya çıkarmaya çalışıyorum böylece onun için olabilecek en iyi tedaviyi oluşturabilirim. | Open Subtitles | أنني أحاول تحديد حالتها العقلية لذا يمكنني أن اضع المنهاج العلاجي الجيد لها |
İzleme moduna aldım, böylece herşeyi duyabilirim. | Open Subtitles | لقد نظمتُ المراقبة، لذا يمكنني سماع كل شيء يحدث. |
Çay vaktine döneriz böylece akşam yemeği için işlerimi yapabilirim. | Open Subtitles | سنعود في وقت الشاي لذا يمكنني إنجاز عملي للعشاء |
Bunda iyiyimdir böylece kavganızı da görmezden gelebilirim. | Open Subtitles | أنا بارع في مثل هذه الأشياء لذا يمكنني التظاهر أنه لا يوجد شجار يجري هنا |
böylece, benim işlerimle neden ilgilendiğinizi daha çabuk anlayabilirim. | Open Subtitles | لذا يمكنني التوصل الى تفاهم سريع بإهتمامك بالمنجم |
böylece bu iğrenç şeyleri yemek zorunda kalmam. | Open Subtitles | لذا يمكنني الكف عن أكل هذا الهراء |
böylece ona Kitty'le ilgili sorular sorabileceğim. | Open Subtitles | لذا يمكنني سؤاله عن تحليل الدم الخاص بـ "كيتي" |
böylece seni de yanıma alır ölene kadar rahat bir şekilde yaşarız. | Open Subtitles | لذا يمكنني أن أخذك و نعيش حياة طويلة |
böylece her şeyi olması gerektiği gibi yapabilirim. | Open Subtitles | لذا يمكنني أن أعيد الأشياء كما كانت |
böylece bunların birazını yoketmiş olurum. | Open Subtitles | لذا يمكنني أزاله البعض من هذا |
Bu gerçekleşmeli böylece evde takılıp, ekmek yapıp, çitin öbür tarafındaki Marge ile laflayabilirim. | Open Subtitles | لذا يمكنني أن اكون حول البيت و تعرف أخبز خبزاً أو أثرثر عبر السياج مع الجارة (مارج) |
Ve hafta sonları Åhléns mağazasında çalışıyorum. İki haftada bir, böylece diğer hafta sonu onunla çalışabilirim... | Open Subtitles | وفي العطل الأسبوعية أعمل في متجر "أليانز" للملابس حسناً ، إنه كل أسبوعين ، لذا يمكنني العملالأسبوعينالآخرينمع... |