Konumuza dönersek, bu tekniklerin demokrasilere ve özel olarak da kanunlara uygulanmasının iki anlamlı nedeni var. | TED | لذلك هناك سبيين جيديين للاعتقاد بأن هذا النوع من التكنيك قابل للتطبيق للديمقراطيه ككل وللقانون على الخصوص |
Eğer halk buna güvenmiyorsa, genel müfettişler var. | TED | ان لم يكونو مرتاحين لذلك, هناك العديد من المفتشين العموميين. |
Matematik, fizik ve diğer her şeyin de yeri var elbet. | TED | لذلك هناك مكان للرياضيات و الفيزباء و كل ذلك |
Yani, bu madde ile yapılabilecek çok fazla şey var. | TED | لذلك هناك الكثير من الأشياء التي يمكن أن تُصُنع بهذه المادة. |
Ne kadar da sana benziyor. Sana ne yapacağımı söyleyeyim. | Open Subtitles | لذلك هناك شيء سأقوم بفعله |
Ne kadar da sana benziyor. Sana ne yapacağımı söyleyeyim. | Open Subtitles | لذلك هناك شيء سأقوم بفعله |
Yani çok şey olup bitiyor ve kavganın öyle olmasını gerektirmeyen çok yolu var. | TED | لذلك هناك الكثير مما يجري هناك، وهناك طرقا كثيرة للقتال بها بدون الضرورة لفعل ذلك. |
Çin hükümeti üst makamlarınca kabul edilmiş 7 prensip var ve bunları uygulamaya sokacaklar. | TED | لذلك هناك الآن سبع مبادئ قد تم اعتمادها من أعلى سلطة في الحكومة الصينية، والآن يسعون لتطبيقها. |
Örneğin; esas itibariyle tüm insanların bir ahlak duygusuyla dünyaya geldiklerine ve tarihten ders almamıza izin veren bilişsel yeteneklerimiz olduğuna inanmak için mükemmel nedenler var. | TED | مثال لذلك , هناك سبب ممتاز للإيمان بأن كل البشر نظريًأ مولودين بحس أخلاقى، وأننا نتمتع بقدرات إدراكية تسمح لنا أن نستفيد جيداً من دروس الماضي. |
3 ana atardamarda, damar sertleşmesi var bu yüzden iç kanama riskin çok fazla. | Open Subtitles | هناك الثلاثة شرايين الرئيسية في نفس المكان لذلك هناك إحتمال لنزيفهم |
Kaç tane var? Geminin tam kadrosu yoktu, ama yine de.... birkaç tane var. | Open Subtitles | السفينة لم تكن مكتملة العدد من البداية لذلك هناك القليل منهم |
Yani Connor'un bulunduğu muhiti bulabilmek için çok iyi bir şansımız var. | Open Subtitles | لذلك هناك فرصة جيدة أن كونور هو في مكان ما في هذا الحي. |
Tartışabileceğimiz birkaç seçenek var. | Open Subtitles | لذلك هناك بعض الأشياء التي يجب أن أناقشها معك. |
Norveç'de Troll'ler var. Bu yüzden daha çok enerji hattına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | النرويج والاقزام, لذلك هناك حاجه للمزيد من خطوط الطاقه |
Buna ek olarak her an onu bir Şii pisliğinin vurma ihtimali var. | Open Subtitles | بالأضافة لذلك هناك دائماً فرصةً، لأحد من حثالة المجتمع بأن يقوم بأيذائهُ سيتلقى رصاصةً بدلاً منهُ. |
Yol erişimi var ve bir tanığın olma şansı çok düşük. | Open Subtitles | لذلك هناك طريق للوصول و فرصة ضعيفة لعدم وجود شاهد |
Birçok göçmen var, değil mi? | Open Subtitles | لذلك هناك الكثير من المهاجرين، أليس كذلك؟ |
Vitrine yeni çıktık o yüzden biraz telaş var ama çağrı merkezinde çok işe yarayacaksınız. | Open Subtitles | لقد انتقلنا للواجهة للتو لذلك هناك الكثير من العمل هنا لكنني أحتاج حقاً مساعدة في دليل الهاتف. |