Başka seçeneğimiz yok, bu yüzden neler olacağını görmek için sabırsızlanıyorum. | TED | ليس لدينا خيار آخر، لذا أنا مهتم جدًا لرؤية ما سيحدث. |
Saygısızlık anlama, Deac ama burada böyle bir dayak yiyebilen bir adamın bir maçta neler yapabileceğini görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا تحزن يا زميل ليتقدم أى رجل لديه هذه القدرة إلى هنا لا أستطيع أن إنتظار لرؤية ما سوف يحدث |
Onların nesinden hoşlandıklarını görmek için kız arkadaşlarıyla arkadaş oldum. | Open Subtitles | ذليت بها حتى الأصدقاء مع صديقاتهم لرؤية ما يحبون فيهم. |
Bir gün, bir arkadaşını da yanına alarak, yukarıda ne olduğunu görmek için hiç halat ve alet kullanmadan bir Sekoya'nın tepesine tırmanmaya karar vermiş. | TED | و قرر مع صديق له أن يقوم بتسلق حر لسكويا. بدون حبال أو أي معدات لرؤية ما الذي يوجد هناك في الأعلى. |
Dr. Wertham, davasını kanıtlayan oldukça şüpheli bir iş yapıyordu ama kitabı Amerika Birleşik Devletleri Senatosu'na aslında çizgi romanların çocukları suç işlemeye teşvik edip etmeyeceğini tespit etmek üzere bir dizi duruşma yapmak için ilham veriyordu. | TED | يقوم الدكتور ويرثام بعمل مريب حقًّا لإثبات وجهة نظره، لكن كتابه يلهم مجلس الشيوخ الأمريكي لاحتضان سلسلة من الجلسات لرؤية ما إذا كانت القصص المصورة فعلًا تسبب انحراف القاصرين. |
Bu tatili bir şeylerin seni Paris'te tutup tutmadığını görmek için ayarladım. | Open Subtitles | أقترحت أخذ هذه العطله لرؤية ما إذا كان لديكِ أي شيء بباريس. أنا كنت محق. |
Sanırım patlamayı duydu ve ne olduğunu görmek için içeri koştu. | Open Subtitles | أفترض أنه سمع الانفجار وجرى لرؤية ما حدث |
Herkes Joe Tanto'nun bugün yapacaklarını görmek için sabırsızlanıyor. | Open Subtitles | الجميع متحمس لرؤية ما سيفعله جـو تانتـــو اليوم |
Dünyayı dolaşıp gezmek dünya ile paylaştıklarımı görmek için.. | Open Subtitles | للتَجَوُّل خلال العالمِ لرؤية ما شاركت بيه كوكب الأرض |
Ama yapmam gerekeni yapmasaydım şu an onları görmek için yolda olmazdık değil mi? | Open Subtitles | ولكن لو لم أفعل ما فعلته لم نكن في طريقنا لرؤية ما نراه الآن أليس كذلك؟ |
Biliyorum. Elimizde ne olduğunu görmek için daireler çiziyorum. | Open Subtitles | أعلم أقوم بعمل جولات لرؤية ما سنحصل عليه |
Nasıl olacağını görmek için ona ikinci bir şans vermek ister misin? | Open Subtitles | أتريدين إعطائها فرصة أخرى ، لرؤية ما الذي سيحدث ؟ |
Bu yüzden bir bilgisayar simülasyonu geliştirdi çarpmanın onlara etkisinin ne olacağını görmek için. | Open Subtitles | لذا فقد طورت محاكاة حاسوبية لرؤية ما الذي سيحدث عند الإصطدام |
Neler olduğunu görmek için. | Open Subtitles | من المؤكَّد أنه كان عصبيّاً إلى درجة كبيرة لرؤية ما حدث. |
Onun midesinde ne olduğunu görmek için sabırsızlanıyorum ama destek ekibine bırakacağım! | Open Subtitles | ..أتشوق لرؤية ما يتواجد في أحشائهِ ! لكنني سأترك هذا لفريق الدعم |
Melek yatırımcılar ve sıradan insanlar üzerinde kontrollü bir deney yaparak düzenleyici odaktaki bu farklılığın fon sonuçlarına etki edip etmeyeceğini araştırdım. | TED | لذلك سعيت لرؤية ما إذا كان هذا الاختلاف في التركيز التنظيمي يمكن أن يسبب نتائج التمويل عن طريق إجراء تجربة مخططة على كل من المستثمرين الملائكة والناس العاديين. |