Rusya'ya gönderip bir karton sigaraya ve... ..bir çift Levis'a satarlar. | Open Subtitles | وسيأخذونها لروسيا ويبيعونها بمقابل كرتونة من الدخان ثم الرجل رقص هكذا |
Rudolph Stalin, Rusya'ya Birleşik Devletler istihbaratı satmaktan aranan bir Amerikalı. | Open Subtitles | رداولف ستالن انه أمريكى مطلوب القبض عليه لبيعه معلومات أمريكيه لروسيا |
Aklın başında, seç, ya Rusya'ya gönüllü gidersin, ya da hakkında işlem yapılır. | Open Subtitles | لقد اتضح الأمر ، يمكنك الإختيار بين عملية أو إجازة طوعية لروسيا |
Temel olarak, Rusya'nın kuzey sahilinden Kuzey Kutbu'na yürüyüp sonra Kanada'nın kuzey sahilinden devam etmekti. | TED | خططت مبدأيًا لأمشي من الساحل الشمالي لروسيا إلى القطب الشمالي، ثم أستمر إلى الساحل الشمالي لكندا. |
Önde gelen Balkan ülkelerinden birine saldırıldığında Rusya'nın buna nasıl tepki vereceği herkes için bir meçhuldü. | Open Subtitles | ولا احد يعرف كيف يمكن لروسيا أن ترد إذا ما تم مهاجمة واحدة من دول البلقان الرئيسية |
Rus karşıtı bir isyandan çekinen Moskova, Sovyet birliklerine Varşova'ya doğru ilerlemeleri emrini verdi. | Open Subtitles | تخوفًا من أيّ ثورة معارضة لروسيا أمرت موسكو القوات السوفيتية التقدم بإتجاه وارسو |
Ama yaşamdan aldığı dersler onu Rusya'ya hazırlamamıştı. | Open Subtitles | ولكن رغم عمرها ودروس الحياة التي تعلمتها لم تعدها جيداً لروسيا |
Amerika, Rusya'ya yardımlarında silahlar ve kamyonlara ağırlık verdi. | Open Subtitles | تركزت المساعدات الأمريكية لروسيا على البنادق والشاحنات |
Amerika'nın, Rusya'ya karşı barışçıl politikasının son bulduğuna işaret olarak yorumlanan bir konuşmayı Byrnes, Almanlara ve dünyaya açıklıyor. | Open Subtitles | وفُسر خطابه بشكل كبير بأنه يضع نهاية ،لمرحلة الإسترضاء الأمريكي لروسيا :صرح بيرنز للألمان والعالم قائلًا |
Buna göre, ...Rusya'ya sırları satmaktan şüpheli. | Open Subtitles | و أيضا ، وفقا لهذا كان يشتبه في أنه يبيع الأسرار لروسيا |
Birileri onu Rusya'ya göndermeden önce eve dönmesini istiyorum. | Open Subtitles | و لأننا نفتقده و نريد عودته قبل أن يشحنوه لروسيا |
Merak etme. Rusya'ya gittiğimizde erkek erkeğe konuşacak çok vaktimiz olacak. | Open Subtitles | لا تقلق سيكون لدينا وقت للدردشه عندما نعود لروسيا |
Rusya'ya iniş yapmamıza çok sevinirler. | Open Subtitles | سيكونون سعداء لإعطائنا قفزه مجانيه لروسيا |
Şimdi ben astronotum ve Uluslararası Uzay İstasyonu'na bir soyuz roketi götürmek için pazar günü Rusya'ya uçacağım. | Open Subtitles | أترين ، أنا رائد فضاء و سوف أغادر لروسيا يوم الأحد حتى أخذ الصاروخ لمحطة الفضاء الدولية |
Evet, doğrusu olduğu gibi duruyoruz. Dominik Salvi'yi bugün Rusya'ya götürmek zorundayım. | Open Subtitles | أجل، الحقيقة تظل كما هى لابد أن أعيد "دومنيك سالفي" لروسيا اليوم |
Rusya'nın üstünlüğü için yaşamımı ailemi veya arkadaşlarımı düşmanlarımı veya kazanımlarımı umursamayacağım ve Rusya'nın tekrar başarılı olması için hayatımın sonuna kadar savaşacağım. | Open Subtitles | أن أخدمه كالحاكم الأعلى لروسيا بدون إعتبار لحياتي |
Son iki saattir eylemlerinizi iki Senatöre, Adalet Bakanı'na ve Rusya'nın Amerika Büyük Elçisine açıklamak zorunda kaldım. | Open Subtitles | اترى ، خلال الساعتين الماضيتين تحتمَ عليّ تفسير سببِ إفعالكم لسيناتورين رئيس المحاماة والسفير الأمريكي لروسيا |
Şimdi Rusya'nın askeri trenlerini bile soyacak güce eriştiler. | Open Subtitles | الان,هم حتى يقومون بسرقه الجيش في القطارات الكبيرة لروسيا |
"ve sonra da Rus bir kadına mektup yazıp sonunda onun sana aşık olmasını", istemiş miydin ? | Open Subtitles | و سأرسل لروسيا طالبا زوجه وهي ستقع في الحب معي |
Annemle babamın 1874'de Rusya'dan getirdiği bazı Rus eşyaları var. | Open Subtitles | لدينا مقتنيات روسية هنا حين ذهب والداي لروسيا في عام 1874 |
Bence sizin şu ilticacı Rus ajanı olabilir. | Open Subtitles | أعتقد بأن المنشقّة من الممكن أن تكون جاسوسة لروسيا. |
İran da Türkiye gibi, Sovyetler'in güney sınırında bulunuyordu ve yüzyıllar boyunca Rusya'yla husumet göstermişti. | Open Subtitles | إيران مثلها كتركيا تقع على الحدود الجنوبية للاتحاد السوفياتي وعلى مدى قرون كانت معادية لروسيا |