nedense birden dışarı bakmak istedim ve göz atmak için perdeyi araladım. | Open Subtitles | و لسببٍ ما قررت أن ألقى نظرة بالخارج و قمت بجذب الستارة |
- Ne oldu? nedense hiçbir doktor çıkıp da ameliyat edeceğim demiyor. | Open Subtitles | عليه العملية أجراء يريد الأطباء من أحد لا فإن ما، لسببٍ ؟ |
Demek istediğim, babamı gerçekten de bir sebepten ötürü seçmiş olamazlar mı? | Open Subtitles | أعني ماذا لو أنّهم اختاروا والدي لسببٍ معيّن؟ |
Ama Nedendir, bilmiyorum Lucy ile olmak Robert'i düşünmeme onu sevmeye devam etmeme yardımcı oluyordu. | Open Subtitles | لكن لسببٍ ما المكوثمعها.. جعلنيأشعر.. أنه يحق لي التفكير به |
Şu ya da bu nedenden dolayı polislikten atılmış polisleriz. | Open Subtitles | من الشرطَة، و لسببٍ ما أو آخَر، خرجنا مِنَ السِلك |
Ve seçkin grubun bir üyesi şu veya bu sebeple, zor duruma düştüğünde genetik kimliği, vicdansızlar için değerli bir ham maddeye dönüşür. | Open Subtitles | و عندما لسببٍ او لآخر يقع فردٌ من النخبة في مصيبةٍ فإن هويتهم الجينية تُصبح سلعة قيمة لعديمي الضمير |
Ama üçünüz kullanmıyorsunuz... bu da beni düşündürüyor, çünkü ben çok zekiyimdir... başka bir sebepten dolayı buradasınız. | Open Subtitles | و لكنكُم ثلاثتُكُم لا تَفعلون مِما يَقودني لأظُن تعلمون، لأني شخصٌ ذَكي أنكُم هُنا لسببٍ مُختلِف اغفروا لي لعدمِ ثِقَتي |
Bu kadar büyütecek ne var? Bir sebebi var demek ki seni dolabından uzak tutmak istiyor. | Open Subtitles | من الواضح، أنه يُريدُك خارج الحجرةِ لسببٍ ما |
Yalan söylediğini tek bir sebepten biliyordum: Ben Meksikalı bir göçmenim | TED | أعلم أنّه كان مخطئًا لسببٍ بسيط: أنني من المكسيك. |
Her nedense bilgisayarlarımızın donanım ve yazılımı daha iyi olmayı durduruyor. | TED | معدات حاسوبنا وبرمجياته تتوقف عن التحسن لسببٍ ما وحسب. |
Her nedense gerçek ailemin kimler olduğu hiç aklımı kurcalamadı. | Open Subtitles | لسببٍ ما الأمر لم يعد مصدر قلق لي لمعرفة من هم والديّ الحقيقيين |
Hatırladığım kadarıyla, seninle ne zaman konuşmaya çalışsam sürekli olarak nedense, senden özür dileyerek başlıyorum. | Open Subtitles | بقدر ما يسعني التذكر كل مرة أضطر فيها للتحدث إليك فيبدو لسببٍ أو لآخر أنني أبدأ بالإعراب عن مدى أسفي |
Sordum ama bir sebepten ötürü bu konudan bahsedemeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | حسناً، لقد سألتُ، لكنّها قالت أنّها لا تستطيع التحدّث عن ذلك لسببٍ ما. |
Bir sebepten ötürü bebeğe ihtiyacı olan bir suç ortağı olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أنّه كان لديه شريك احتاج الطفل لسببٍ ما. |
Hiç şahit yoktu ve hayvan da Nedendir bilinmez ifade vermeyi reddetti. | Open Subtitles | أن لم يكن هناك شهود والوحش رفض الشهادة لسببٍ ما |
Özür dilerim, sadece... Nedendir bilinmez daha büyük bir havlu bulamadım. | Open Subtitles | أنا فقط لا أستطيع إيجاد أي مناشف أكبر، لسببٍ ما |
Saçma bir nedenden dolayı insanları kendime yaklaştırmakta zorlanırım-- | Open Subtitles | لسببٍ ما غبي, اواجه صعوبة في الإقتراب من الناس. |
Ama hastalar belli bir sebeple öldürüldüyse biri intikam peşinde olabilir. | Open Subtitles | لكن إن كان يتم قتل المرضى لسببٍ ما، فربما هناك شخص يريد الانتقام |
Yani çocukken bile, insanlarla tanışırdım ve... bir sebepten dolayı üstlerinde bir etkim olmazdı. | Open Subtitles | أعني، مُنذُ أن كُنتُ ولداً يا رجُل، أُقابلُ الناس و .. و لسببٍ ما لا أتركُ انطباعاً عِندهُم |
Bak çocuk, seni Cinayet'e almalarının bir sebebi var. | Open Subtitles | اسمع يا فتى، لقد نقلوك إلى فرقة عمل التحقيقات الجنائيّة لسببٍ ما. |
Bilenler için söylüyorum, Socotra'yı, tamamıyla farklı bir sebepten biliyor olmalısınız. | TED | ولكن سُقُطْرى، لأولئك الذين يعرفونها منكم، حسناً، لنقُـل أنّكم على دراية بها لسببٍ مختلفٍ كلياً. |
Ama bir nedenle bu adamı kazanmak önemli göründü bu yüzden devam ettim. | Open Subtitles | ولكن لسببٍ ما كان مهم جداً كي أنقذ هذه، لذا أكملت. |
Kaderin seni o otobüse koymasının bir nedeni vardı. Erkek kardeşini bulabilmen için. | Open Subtitles | القدر وضعكِ في تلكَ الحافلة لسببٍ لقد كانَ لإيجادِ أخيكِ |
Bir defasında bana söylediğin gibi yetkiyi bana vermesinin bir sebebi vardı. | Open Subtitles | و كأنّكَ أنتَ من أخبرتَني ذاتَ مرّة أنّها حمّلتني المسئوليّة لسببٍ ما |
Fakat meydan okuyanlar iyi bir sebep için geri dönmediler. | Open Subtitles | ولكن المتمردين لا يربحون أبداً لسببٍ وجيه |
Yani belli ki benim burada olmamı istemenin bir nedeni var değil mi? | Open Subtitles | أعني إنّكَ تريدني هنا لسببٍ ما |
Uzmanların hâlâ çözemediği bir nedenden ötürü denize balıklama dalmış. | Open Subtitles | و لسببٍ مازال مجهولاً للخبراء هوت في البحر |