Kendini oğluma adadığından dolayı ya da işime olan hayranlığından dolayı burada değilsin. | Open Subtitles | انت لستَ هنا كي تظهر تفانيك المخلص لابني أو تظهر اعجابك باعمالي |
Aslında burada değilsin, değil mi? | Open Subtitles | يتسائلبماسيظهرهُ? ? أنتَ لستَ هنا ؛ أليس ذلك ؟ |
Dinlemeyeceğim çünkü burada değilsin. | Open Subtitles | لا، لأنّك لستَ هنا |
Beni, Tom'u ya da Rebecca'yı umursadığın için gelmedin buraya. | Open Subtitles | أنتَ لستَ هنا لأنك تكترثُ إلي (أو بشأن (ريبيكا) أو (توم |
Beni, Tom'u ya da Rebecca'yı umursadığın için gelmedin buraya. | Open Subtitles | أنتَ لستَ هنا لأنك تكترثُ إلي (أو بشأن (ريبيكا) أو (توم |
Yanlış bir şey yaptınız diye gelmediniz buraya. | Open Subtitles | أنتَ لستَ هنا لأنك فعلت شيئاً خاطئاً |
Hayır, çünkü sen burada değilsin. | Open Subtitles | لا، لأنّك لستَ هنا |
Tabii ki burada değilsin. | Open Subtitles | بالطبع لستَ هنا. |
Kutner'ı umursadığın için burada değilsin. | Open Subtitles | لستَ هنا من باب اهتمامك بـ(كاتنر) |
burada değilsin! | Open Subtitles | أنت لستَ هنا |
Bay Canning, uzatma filan imzalamaya gelmediniz. | Open Subtitles | سيد كاننغ، لستَ هنا لتوقع أي شيء |