ويكيبيديا

    "لست الوحيد الذي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tek kişi sen değilsin
        
    • tek sen değilsin
        
    • tek kişi ben değilim
        
    • tek ben değilim
        
    • tek kişi değilsin
        
    - Şöyle diyelim yakınını kaybetmiş tek kişi sen değilsin. Open Subtitles دعنا نقول أنّك لست الوحيد الذي فقد، شخصاً عزيز عليه
    Ama bir şeyi anlaman gerekir. Bunu yapacak tek kişi, sen değilsin. Open Subtitles الآن عليك أن تفهم شيئاً لست الوحيد الذي يعمل على هذا الآمر
    Ve kendinize temizlemek. Burada yaşayan tek kişi sen değilsin. Open Subtitles و نظف المكان بعدما تنتهي.فأنت لست الوحيد الذي يقطن هنا
    Hey, can sıkıcı şahsi yorumlar yapan bir tek sen değilsin. Open Subtitles أنت لست الوحيد الذي يحق له ان يبدي ملاحظات شخصية مزعجة
    Tanrı'yla hata yapmaması gereken bir tek sen değilsin ya. Open Subtitles أنت لست الوحيد الذي يريد أن يصحح أمره مع الآله
    İkimiz de mi biliyoruz? Düşünen tek kişi ben değilim ki. Open Subtitles كلانا يعرف بأنني لست الوحيد الذي يفكر في ذلك
    Sanırım görüş bozukluğu olan tek ben değilim. Open Subtitles أظنني لست الوحيد الذي يعاني من مشاكل في البصر
    Sen, Bay Robinson burada tehlikede olan bir tek kişi değilsin. Open Subtitles انت سيد " روبنسون" لست الوحيد الذي لديه شيء على المحك
    Burada ne yapacağını bilen tek kişi sen değilsin. Open Subtitles كنت بخير ‫لست الوحيد الذي يعرف ‫ما يفعله هنا أتعلم؟
    Son görevde tutuklandım sense ortadan kayboldun. Bek, o gün bir şey kaybeden tek kişi sen değilsin. Open Subtitles آخر مرة كنت في الحريق وأنت أتختفيت إسمع ، أنت لست الوحيد الذي فقد شيئاً ذاك اليوم
    Bugün işe farklı bir kılıkta gelen tek kişi sen değilsin. Open Subtitles أنت لست الوحيد الذي جاء مرتدياً زياً غريباً اليوم
    Görünüşe göre beni öldürdüğünü bilen tek kişi sen değilsin. Open Subtitles يبدو اني لست الوحيد الذي يعرف انك قلتلتني
    Biliyorsun ki moleküler olarak büyüyen biyo-zırha sahip tek kişi sen değilsin. Open Subtitles أتعرف , أنت لست الوحيد الذي يملك جسداً به جزيئات قادرة على التضخم
    Galiba partnerinin ihanet ettiği tek kişi sen değilsin. Open Subtitles أعتقد أنّك لست الوحيد الذي خانه شريكك القديم.
    Yaşamak isteyen bir tek sen değilsin. Open Subtitles لست الوحيد الذي يريد البقاء على قيد الحياة.
    Ama unutma emrime aldığım tek sen değilsin. Open Subtitles أنت لست الوحيد الذي جعلته يعمل تحت إمرتي
    NCIS'in haysiyetini korumaya çalışan tek sen değilsin. Open Subtitles لست الوحيد الذي يهتم بسلامة شعبة التحقيقات الجنائية البحرية
    Mistik sanatlarla uğraşan bir tek sen değilsin, Wotan. Open Subtitles انت لست الوحيد الذي تدرب على الفنون الغامضة , ووتان
    Nikotinle teması olan tek kişi ben değilim. Open Subtitles أنا لست الوحيد الذي كان على اتصال مع النيكوتين.
    Bu şekilde güvenilirliğini yitirecek tek kişi ben değilim. Open Subtitles لست الوحيد الذي ستتلوث سمعته من جراء هذا
    Olmasa bile, birden bununla ilgilenen tek ben değilim. Open Subtitles خدعة أم لا لست الوحيد الذي يهتم بها فجأة
    Birini kaybeden tek kişi değilsin. Open Subtitles لست كذلك لست الوحيد الذي خسرها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد